YÜKSEL AYTUĞ

Atatürk: ‘En büyük komutan ben değilim, Hazret-i Muhammed’dir’

Yine bir 10 Kasım... Atatürk'ü sadece anmak değil, anlamak ve anlatmak için yeni bir fırsat... Öyleyse değerlendirelim...
Geçen Cumhuriyet Bayramı'nda, Çankaya Köşkü'nün özel kalemi ve kütüphanecisi olarak görev yapan Nuri Ulusu'nun oğlu gazeteciyazar Mustafa Kemal Ulusu, Beykoz Üniversitesi'ne konuk oldu. Babasından dinlediği Atatürk'ü anlatan Ulusu, Atatürk'ün pek bilinmeyen yönleri hakkında bilgi verdi. Ben de o müthiş konuşmanın medyada pek yer almayan önemli bölümlerini bugüne saklayıp sizler için yeniden derledim.
Bugünlerde bazıları tarafından hadsizce 'diktatör' olarak nitelendirilen Atatürk'ün meğer en büyük hayali çok partili demokrasiymiş. Cumhuriyet'in çok zor şartlarda kurulduğunu ve Atatürk'ün çok partili demokrasi hayalini kurduğunu anlatan Ulusu, Türkiye Büyük Millet Meclisi binasının yapım aşamasında yaşananları da anlattı:
"Atatürk, mimarların getirdiği çizimleri beğenmiyor. Çizimleri masaya yatırıyorlar. Babam da yanında. 'Evet çok güzel çizmişsiniz, çok güzel olmuş ama çok büyük bir eksiklik var. Yakın zamanda çok partili bir demokrasi olacak. Siz sadece tek parti, iktidar partisi için çalışma odası yapmışsınız.
Diğer partilerin toplantı yapabileceği, sabaha kadar çalışacakları için de dinlenecek odaların yapılması gerekiyor' diyor. Bir gün de sofrasında bir milletvekilinin, 'Paşam, yarın sizi ömür boyu Reis-i Cumhur ilan edelim' demesine de 'Siz beni Mısır ve Arnavutluk kralına mı benzetmeye çalışıyorsunuz?' diyerek tepkisini gösteriyor. Bir gün yine birinin 'Paşam, tarihin en büyük komutanı sizsiniz, en büyük savaşı da Kurtuluş Savaşı' sözleri üzerine Atatürk, 'Hayır, tarihimizin en büyük komutanı Hz. Muhammed'dir, en büyük savaşı da Bedir Savaşı'dır' cevabını veriyor."
DUADA AĞLARDI
Atatürk'ün çok duygusal biri olduğunu da anlatan Ulusu, "Atatürk, Dolmabahçe Sarayı'nda yakınlarına nişan ve düğün tertip edermiş. Yine güzel bir yaz günü düğün yapılırken, sabahın erken saatlerine kadar eğlence devam etmiş. Davetliler sarayın bahçesine çıkmışlar. Atatürk, manevi kızı Nebile'yi çağırtmış ve 'Hadi kızım tam ezan vakti, o güzel sesinle bir sabah ezanı oku da hepimiz dinleyelim' demiş. Nebile ezan okurken Atatürk'ün gözlerinden yaşlar süzüldüğünü anlatırdı babam. Dua okunurken de duygusallaşırdı" ifadelerini kullandı.
5 BİN KİTAP OKUDU
"Kitaplar, Atatürk'ün her şeyiydi" diyen Ulusu, "5 bine yakın kitap okumuştu. Bunların yüzde 70'i tarih kitabıydı. Zaman zaman yakınlarından bu konuda 'Ne kadar çok tarih kitabı okuyorsunuz' diye sözler duyduğunda, 'Ben bütün zaferlerimi tarih bilgime borçluyum' cevabını veriyordu. Şiir ve makaleler de yazıyordu" dedi. (Ulusu, daha sonra Atatürk'ün en sevdiği şiir olan Salih Rıfat'ın 'Ya İstiklal Ya Ölüm' şiirini okudu)
O çetin kurtuluş ve kuruluş günlerinde bile 5 bin kitap okuyan Atatürk'e, kurduğu Cumhuriyet'te kişi başına yılık kitap okuma sayısının ortalama 1'e bile ulaşamadığını kim, nasıl ve hangi yüzle söyleyecek acaba?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.