Kıvanç'la Azra'nın ayrılığı ve ortaya dökülen özel hayatlar
Monaco Kraliyet Ailesi'nin genç üyesi Charlotte Casiraghi'nin medyaya ve paparazzilere açtığı davada; avukatı Alain Tucas ortaya, 'Ahlaki şiddet' diye bir kavram attı.
Fransız medyası bu kavram üzerinden, 'Medyada yayınlanan görüntüler, ilgili kişinin ruh sağlığına zarar verir mi? Özel hayat nerede başlar, nerede biter?" sorusunu tartışıyor.
Ünlülerin kamuya açık alanlarda fotoğraflanmasında yanlış bir şey yok. Ama özel hayata gelince; orada kalın kalın kırmızı çizgiler olması gerektiğine inanıyorum.
Bu konuyu da özel yaşamı fazlasıyla ihlal edilen bir kadının gönderdiği mesajdan sonra yazmaya karar verdim. "Zor günler geçiriyordum. Birçok şey yazıldı, boğazım hep düğümlüydü" diye yazmış o genç hanım...
KÖŞELER EMRİMİZDE!
Neden biliyor musunuz? Kalemler elimizdeyken, köşeler emrimizdeyken; hiç bilmediğimiz hayatlara çok fazla dokunmamız, ahkam kesmemiz yüzünden.
Ama ortalık o kadar karışık ki...
Sokaklarda hayatın nabzını tutan gencecik muhabirler ne yapsın? Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu nasıl ayırt etsin?
Çünkü her gün birbirinden farklı uçlarda örneklerle karşılaşıyoruz.
Sadece dünkü gazete haberlerine bir baktım; ortaya şöyle bir manzara çıktı:
Ve pantalonu belinden sıyrılmış; farkında değil. Özel hayat o kadar ortada!
DÜĞMEYE KİM BASTI?
Sizce düğmeye kim bastı?
Ve süperrrr...
Özel hayat meselesine bir de 'yandan yandan' dahil olanlar var. Yıllarca Tarkan'ın korumalığını yapan arkadaş, açtığı spor salonunun reklamını yapmak için oturmuş Tarkan'ın ne kadar güçlü bir erkek olduğunu anlatmış.
Tarkan medyadan kaçsa, hayatını saklasa ne olur? Başkaları susmuyor ki!
Fransa'daki tartışmaya dönersek... Evet, ortada bir şiddet var. Kimi kendine uyguluyor, kimi başkasına. Medya mı? O da payına düşeni alıyor. Ama bu piyasada gördüğüm ve başarılacağına inandığım çok net bir şey var: İsterseniz hayatını korursunuz!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.