ŞENGÜL BALIKSIRTI

İnsanın hayatla en büyük sınavı

Avusturyalı yönetmen Michael Haneke, şu sıralar sinemalarda gösterimde olan 'Amour' filmi ile ilgili konuşurken, "Yaşlılık sevgi anlayışımızın, daha doğrusu insanlığımızın son sınavıdır" demişti. (Esin Küçüktepepınar'ın Mayıs ayında Sabah'ta yayınlanan röportajında)
Bazı sözler, konudan bağımsız bakıldığında pek bir anlam ifade etmiyor, okuyup geçiyorsunuz.
Ama filmi izledikten sonra...
Haneke'nin sözleri ete kemiğe büründü, gerçeğin ta kendisi oldu.
Filmi izledikten sonra kaç yaşında olursanız olun, yaşlılık üzerine kafa yormaya başlıyor, bu yaşamsal gerçeğin tokat gibi yüzünüze çarptığını hissediyorsunuz. Hem de bayağı sert bir tokat.
Evet, yaşlılık insanlığımızın son sınavı...
Hepimiz için...
BU BİR YALNIZLIK
Film, bütün bir hayatı paylaşan yaşlı çift George ve Anne'i anlatıyor. Anne'in felç geçirmesiyle birlikte hayat değişiyor.
George kendi gücü ve sınırları çerçevesinde sevdiği kadına destek olmaya çalışıyor. Ama nereye kadar?
Her şey zor geçiyor. Hayat ağır ve aksak. Zor...Çok zor...
Filmi anlatmak istemiyorum.
Adı 'Amour-Aşk' diye koşullandırmayın kendinizi... Bu, bir yaşlılık ve yalnızlık filmi...
Gençken kalabalık olan hayatların, yılların acımasızlığında nasıl iki kişilik bir yalnızlığa düştüğünü izlerken, 'Peki ya çocuklar?' diyorsunuz!
George ve Anne'in de yetişkin bir kızları var ama arada bir uğruyor.
Oysa hayatlarında biraz daha fazla yer alabilse; ne o yalnızlık olacak, ne o çaresizlik, ne o sessizlik, ne de o kimsesizlik...
ÖZEL BİR DÖNEM
Hayat çok hızlı akıp gidiyor. Büyük şehirlerde yaşıyorsanız, kendinize bile yetemiyorsunuz. Anne ve baba ile ilişkiler, telefon görüşmeleriyle sürdürülüyor. Kimse kimseye zaman ayıramıyor. Aile kavramının içi boşalıyor. Bağlar zayıflıyor, çocuklar aileden uzaklaşıyor.
Oysa yaşlılık da tıpkı 'çocukluk' gibi özel, farklı bir dönem. Yardıma, desteğe ama en çok da sevgiye gereksinim duyulan bir kocaman boşluk.
'Amour'u sanırım en çok gençlerin izlemesi gerek. Çünkü hayat eninde sonunda herkesi eşitliyor. O yollardan herkes geçiyor.
Başrolünde; emekli müzik öğretmeni 'Anne'i 86 yaşındaki Emmanuelle Riva oynuyor.
Gençlikten bakınca yaşlılık çok uzak ve farklı görünüyor ama bakın; 86 yaşında bile insan mesleğinde olağanüstü bir performans sergileyebiliyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.