ŞENGÜL BALIKSIRTI

"Kafama kar düştü, şikayetçi olacağım"

Her gün bu şehirde başımıza gelen, tanık olduğumuz onlarca şeye isyan ediyoruz. "Böyle de olmaz ki" diyoruz.
Diyoruz da, bir şey değişiyor mu?
Hayır...
İşte son örnek:
Gazetemizin bulunduğu Balmumcu civarında, trafiğe yeni düzenleme yapıldı. Ve Balmumcu'dan Boğaz Köprüsü'ne giriş kapatıldı.
Amaç; trafiğin rahatlamasıymış.
Vatandaşa soran yok, "Durumunuz nedir, memnun musunuz?" diye. Her akşam "Belki bu akşam farklı olur" diyerek yola çıkıyorum, daha beter. Ve köprüye Yıldız bağlantısından girmeye çalışırken, iki kilometrelik mesafede 45-50 dakika, bazen bir saat geçiriyorum.
Olsun, koyun gibi milletiz biz.
Kimse sesini çıkarmıyor, zaten ses de çıksa kimin umurunda!
Birileri bir iş yaptı, o yaptığıyla trafiğin rahatladığına inanıyor.
İstanbullu'nun hali böyle. Ne çıkarsa bahtına!
Biz burada bunları yaşarken, bakın bir Avrupa ülkesinde neler yaşanıyor...
Bir arkadaşım hafta sonu tatili için Prag'a gitti, o anlattı...
Çek bir arkadaşıyla buluşup yemek yemiş. Sonra bir kulübe gitmeye karar vermişler.
Rezervasyonları olmadığı için kulübün kapısında onları bodyguard bekletmiş. Beklerlerken; Çek kızın başına, kulübün kapısının üzerinde birikmiş olan kardan küçük bir parça düşmüş. (Miktarı ne kadar olabilir ki, düşünün.) Kız hemen telefonundan polisi aramış, şikayet etmiş. Arkadaşım, "Nasıl yani?" demiş. Kız da "Orayı temizlemek zorundalar. Tabii ki şikayetçi olacağım" diye yanıt vermiş.
AMBULANS YETİŞMİYOR
Sonra içeri alınmışlar. Kız, mekandakilere; onları polise şikayet ettiğini söylemiş. Kimse öyle hiddetlenmemiş, kızmamış. Özür dileyip içki ikram etmişler. Sonra polisin kapıya geldiğini, kendisini beklediğini haber vermişler. Kız dışarı çıkmış, polislerle konuşmuş ve şikayetini geri almış.
Arkadaşım, "Eğer şikayetini almasaydın ne olurdu?" diye sormuş. "Büyük ceza alırlardı" demiş.
İşte böyle...
Bizim memlekette hastaya ambulans bile gidemiyor. Yangına da itfaiye... Yetişemiyor yani!
Değil, kulüp kapısına "Kafama kar düştü" diye polis gelecek!
Bu Prag hikayesini dinleyince, İstanbullular adına çok ama çok üzüldüm. Bir gün kaderimiz değişir mi? Bizi de adam yerine koyarlar mı? "Bu şehirle birlikte, insanını da düşünüyoruz" derler mi? Bilemedim...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.