Hürrem'in samimiyeti

Almanya'dan Türkiye'ye geldiği günden itibaren gönülleri fethetti Meryem Uzerli. Şov dünyasında alışık olmadığımız 'kendin gibi olma' halindeydi.
O kırık Türkçe'siyle bile kendini her zaman, herkesten daha iyi ifade etti.
Antalya TV Ödülleri töreninde "Türkiye'de diziler çok uzun, o da manyaklık bir şey" demiş. 'Yerli dizi yersiz uzun' konusuna oyuncular açısından yaklaşıp, bu uzun sürelerden dolayı hiç mutlu olmadığını söylemiş.
Haklı... Haftada 100-120 dakikalık diziler çekiyorlar. Ama bir de işin izleyici kısmı var. Diyelim ki; bir dizi izliyorsunuz.
O dizinin yayınlandığı gece hayatınız ekrana hapsoluyor.
Annemden biliyorum; Fox'ta izlediği iki dizi yüzünden bizden kopuk.
Eğer bir önceki hafta diziyi kaçırdıysa, saat 21.00'de ekran karşısına geçiyor, 22.00'ye kadar eski bölümü izliyor. Saat 22.00'de yeni bölüm başlıyor, o da 24.00'te bitiyor. Sonuç; annem bizimle oturmayıp, odaya kapanıyor.
RESMEN UYUŞUYORUZ!
Kanal, tek dizi ile bütün gecesini kurtarıyor.
Dizinin içindeki reklam sürelerini, her reklam dönüşü yine yayınlanmış bölümü göstererek başlamasını falan söylemiyorum bile. Şimdi evlerin halini düşünün. Çalışan kadın, dizi izliyorsa eğer; evde hayat felç. Evin işiyle mi ilgilenecek, çocuğa ya da eşe mi zaman ayıracak? Meryem Uzerli'nin dediği gibi 'manyaklık bir şey' bu.
Hayat televizyon karşısında geçiyor, uyuşuyoruz...