ELVAN DEMİRKAN

Bir TwItter itirafı...

Gece uyumadan önce son dokunduğunuz, sabah kalktığınızda ilk dokunduğunuz şey nedir?
Sevdiğiniz mi, telefonunuz mu?
Telefonunuza gelen mesajları, tweet'leri en olmadık yerlerde ve en tuhaf zamanlarda kontrol etme dürtünüz ne kadar güçlü?
Sanal hayatın, gerçek hayattan daha doyurucu olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Uzmanlar; haftada 38 saat internette vakit geçirenlerin, 'bağımlı' olduğunu söylüyorlar.
Daha hafta ortasında 40 saati dolduranların, bu tanıma göre; ciddi internet bağımlılığı var.
"TWITTER'I YABANA ATMA"
Bu girişten sonra itiraf edeyim; dört yıl karşı koyduğum Twitter'a bu ay girdim. Hafif bir Woody Allen sendromu ile... Twitter aracılığı ile ölümsüzlüğe ulaşmak istemiyorum. Tweet atmadan bunu başarmak istiyorum(dum).
Leyla Alaton; Twitter'ı çok akıllı ve sistematik kullandığına inandığım ve saygı duyduğum bir yakınım...
Bir süredir bana "Twitter'ı bu kadar yabana atma. Sosyal medyanın önemini ıskalayacak lüksümüz yok artık" diyordu. "Ama ben Twitter gevezelerinden biri olmak istemiyorum" dediğimde; "Emin ol 'Sabah kalktım, hava bulutlu' demeyecek kadar aklı selim insanlarız ikimiz de" diye ekledi.
Epey bir düşündüm ve Leyla'ya hak verdim. Doğru kullanırsan; network'ünü geliştirebilmek ve bilgi alışverişi için muhteşem bir ortam...
Ama ya tweet'lerin, RT'lerin anlık dopamin etkisi beni de kıskıvrak yakalarsa...
Elini verip kolunu kaptırmak o kadar kolay ki... Ayağın yere sağlam basmıyorsa; seni vakum gibi çekecek, yutup gidecek bir ortam.
NİYE HER ŞEYİ BİLMEK GEREK?
Dikkatimizi çekmek için rekabet eden o kadar çok şey var ki...
Bir saat içinde yüzlerce tweet'i, resmi bir anda yutuyoruz, hem de sindirmeden.
Bazen düşünüyorum; "Niye her şeyi bilmemiz ve görmemiz gerekiyor?" diye...
Kabul edin ki çoğunlukla söyleyecek önemli bir şeyimiz olduğu i çin değil, sadece ne kadar zamanda cevap alacağımızı görmek için giriyoruz Twitter'a, Instagram'a... Onca zaman harcanıp araştırmalar yapılarak yazılmış güzelim makaleleri bile şöyle bir göz ucu ile tarayıp içinden en güzel cümleleri bulup basıyoruz Twitter'a.
Peki ya okumanın zevkinden daha da uzaklaşırsam...
Amaç; gerçekten bir şeyler öğrenmek mi?
Ya da ne kadar zeki olduğumu gösterme yarışına, ben de kendimi kaptırırsam?
Ya beğendiğim sözleri paylaşmaktan, hayatımda uygulamaya zaman kalmazsa... Özlü sözleri söyleyen büyüklerimiz yattıkları yerden ayaklanacaklar yakında; "Yeter artık, bizleri paçavraya çevirdiniz" diye.
TWITTER GEVEZESİ OLMAM
Yok... Yok... Teknolojinin, gerçek hayatın en basit zevklerinden beni alıkoymasına izin vermeyeceğim. Kendime söz verdim, bir Twitter gevezesi olmayacağım.
Baştan prensipli olmak önemli...
140 karakterde dünyayı kurtaramayacağıma göre; tweet'ler dozunda ve zevkinde kalmalı.
Nasılsa kimse, kimseyi; 'aklından geçen her şeyi' bilmek isteyecek kadar önemsemiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.