‘Ruh hali kötü olanlar albüm yapmasın’
Ünlü müzisyen; ilk kişisel sergisi 'Anachronismus'ta, popüler ögeleri bulundukları zaman diliminden çıkarıp kendi kurguladığı bir zamana getirerek, zaman kavramını tiye alıyor.
Bonomo ile Ortaköy Yetimhanesi'nde buluşup biraz sanattan, biraz müzikten, biraz da delilikten konuştuk...
Zamanla bir derdim yok; hem zaman var mı ki? Zaman lineer bir fonksiyon; nerede başladığını kesin bilmiyoruz, hep ileri gidiyor. Kavramsal olarak zaman ne anlama geliyor, bilmiyoruz.
Saati ölçebilen şey, hâlâ saatin kendisi. Çok kafa karıştırıcı bir konsept ama tema bana eğlenceli geldi. O yüzden böyle bir şey yapmak istedim.
'BU DELİ NE YAPMIŞ?' DEDİLER
Kendinizi rahatlatmak için hobilere ihtiyacınız vardır. Resim, benim için bir hobi. Çok düşünmeden yapıyorum çünkü bunlar planlı bir eforun ürünü değil. Bir şekilde kendi kendilerine ortaya çıktılar. Ben üçüncü albümün sözlerini yazarken, bir yandan kafa dağıtmak için resim yapıyordum.
Sonuçta çok fazla resim oldu. Yazdığım şarkılarla ve şiirlerle örtüşen şeyler vardı resimlerimde. Çok içime sindi, bu yüzden insanlara da göstermek istedim
Çok güzel tepkiler aldım. Herkes 'Bu deli çocuk yine neler yapmış?' dedi. Diğer yaptığım şeylere dedikleri gibi... (Gülüyor)
Bu, benim için iyi bir şey çünkü üzerimde bir baskı yok. 'Kendimle sürekli yarış halinde olmalıyım' baskısını hafifletiyor.
Enteresan olan; her şey biraz delilik bence. Ben de onun üzerine gidiyorum. Bir şeyin içindeki deliliği ortaya çıkardığım zaman, parlıyor o! 'Haydi bir delilik yapalım' kavramı buradan geliyor zaten. Haydi bir parlayalım, gelin değişik bir şey yapalım ve bu bize eğlence ya da başarı olarak geri dönsün.
Yaptığımız işin ödülleri bunlar. Her şey aslında küçücük bir yazıhanede, dört duvar arasında kaygıyla ortaya çıkıyor. İş şekillendikçe o kaygılar azalmaya başlıyor. Beğenince paylaşıyorsunuz, sonra başkaları tarafından beğeniliyor ve paylaşılıyor. Tam bitirmeden kimseyle paylaşmıyorum.
Silip baştan yazmak, yaptığım işin fıtratında var. 50 sayfa yazı yazdıysam o gün, siz sadece dört cümlesini okuyorsunuz.
Yaşanmışlıklardan ortaya çıksa, dramatik bir günlük olurdu. Kurgu yani aslında...
Her şey besliyor beni ama mutsuzluktan daha fazla besleniyorum diyemem.
'Bu besteler mutsuzluğumdan çıktı ortaya...' Öyle şey olur mu! Zaten o zaman sen ruh hastalığını, kar amacı için kullanıyorsun ve kendine işkence ediyorsun. Senin aslında doktora gitmen gerek, albüm yapmaman lazım çünkü sen iyi değilsin, sorunun var. Mutsuzluk, güzel besteler yaptırmasın. Sadece sanat için değil; sorunlu ruh haliyle hiçbir iş olmaz. Optimumda olmak, her zaman her işte iyidir.
Reçetesi yok bunun aslında. Muhteşem bir edebiyatımız var; buna sahip çıksınlar, çok okusunlar ve çok yazsınlar. 'Ben şiire değer veriyorum ama yazmıyorum' diyorsanız, şu -de ve -da'yı ayrı yazmayı bir öğrenelim artık derim. Kendi dilimizi düzgün konuşmayı öğrenelim.
Yeni albüm için çalışıyoruz şu an. Daha büyük bir müzik yaptık bu albümde; elektronik var, epey hareketli. Bu albümde biraz bağırıp çağırmak istedik. Bu yıl enerjiler sıkıştı; bu da agresiflik yapıyor. Biz de bu albümde bağıralım, çağıralım, deşarj olalım dedik. Nameli şeyler söylemek istemedim bu kez. Albüm dışında bir tiyatro oyunu uyarladım, yönetmenliğini de ben yapacağım. Heyecanlıyım... Craft Tiyatro'da sahnelenecek. Ters köşe olarak o var bir tek.
Sinema mezunuyum ve sinemayla ilgili bir şey yapmayı çok istiyorum ama bu iş için okula dönüp master yapmak istiyorum. Kendimi henüz tam olarak güvende hissetmiyorum galiba. Yönetmenlik ağır bir şapka; onu taşıyabilir miyim, şu an bilmiyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.