Nedir bu pırasanın çektiği?
Bugün İdilika'nın mutfağı, adaletsizlerden tepkiler alan, soğansı tadı ile süper lezzetli pırasanın alternatifli tarif ve sunumlarına yer veriyor.
'Nedir bu pırasanın çektiği?' dediğim kadar var. Yüz küçük çocuğa soralım, eminim yüzde sekseni 'En sevmediğin yemek nedir?' sorusuna 'Pırasa' yanıtın verecek... Pırasa; bu muameleyi hak edecek ne yaptı Allah aşkına? Tek suçu, annelerimizin bizi ilk pırasa ile tanıştırmalarının zeytinyağlı iri iri ve haşlama lezzetinde olan yemekle olması. Şayet pırasayı çiğ olarak tatmış olsaydık, ya da börek, köfte, mücverin içinde denemiş olsaydık, eminim hepimiz çok sevecektik. Peki o zaman, geç kalmadık.. Bakın pırasa nasıl enfes sonuçlar veriyormuş, pişirme ve sunum farkıyla...
Bugün sizinle paylaştığım pırasa tariflerini umarım denersiniz ve beğenirsiniz.
PIRASAYI ÇİĞ TÜKETMEK
Ben bu çiğ pırasa salatasına bayılıyorum. Bir arkadaşım 'Hazmı zor olmaz mı? Acaba bir suya sokup çıkarsak mı?' diye sordu ama ben diriliğini kaybedeceğini düşünüyorum. O kadar ince doğranıyor ki, limonla karıştığı için yumuşuyor ve hazmı kesinlikle zor gelmiyor bana.
Kahvaltılarda, alelacele kurulan akşam sofralarında tam bir kurtarıcı bu salata... Kış mevsimi boyunca buzdolabında pırasa bulundurursanız, rahatlıkla üç dakika içinde bu salatadan hazırlayabilirsiniz.
BEĞENDİ İLE SUNUMU
Beğendili pırasalı kişi yapmaya karar verdiğimde mutfaktaki arkadaşlar, 'İkisi birbirine yakışır mı?' gibi bir soruyla karşı çıktılar bu fikrime. Ben ise, 'Damak tadıma güveniyorum. Bence birbirlerini gayet iyi tamamlayabilir bu iki lezzet' dedim. Nitekim öyle de oldu, kime tattırdıysam ikisinin uyumuna hayran kaldı. Beğendinin yumuşacık ama tütsülü tadı ile salçalı pırasa vejateryen bir hünkar beğendi havası yakaladı. Zaten milföye söyleyecek söz yok, dondurulmuş müthiş kurtarıcı yağlı hamurlar. Onlarla mantıdan baklavaya her türlü yemeği yapabiliyorum.
Şimdilik bu kadar. Yarın görüşmek üzere... Sevgiyle kalın.
Bunları biliyor muydunuz?
YAPILIŞI: Pırasaları ince ince doğruyor havuçları rendeliyoruz. Bir limonun kabuğunu rendeleyip içini dörde bölüyoruz. Sarımsakları minik minik doğrayıp portakalın suyunu sıkıyoruz. Pırasa, havuç, dörde bölünmüş limon, sarımsak, portakal suyu, tuz ve zeytinyağını elimizle harmanlıyoruz.
Bir tencereye koyup en kısık ateşte pişiriyoruz.
BEĞENDİ İÇİN :
PIRASALI HARCI İÇİN :
PÜF NOKTASI
Beğendi için hazır közlenmiş patlıcan konservelerinden kullanabilirsiniz. Ancak o zaman mutlaka soğuk su ile yıkayıp süzdürmek gerekiyor.
Çünkü fazlasıyla tuzlu oluyor.
YAPILIŞI: Beğendi için; tereyağını ve unu kavuruyoruz. Közlenmiş patlıcanı ekleyip kavurmaya devam ediyoruz ve azar azar süt ve tuz ilavesiyle kıvamını almasını sağlıyoruz. Pırasaları minik minik doğruyoruz. Zeytinyağı, salça, tuz ve pul biber ile kavuruyoruz. Milföyleri kare bir kalıbın içine. kenarları dışarı taşacak şekilde diziyoruz. Bir çatal yardımıyla taban kısmını kabarmaması için deliyoruz. Üzerine beğediyi sürüyoruz ve pırasalı harcı gezdiriyoruz. Kenardan sarkan milföylere yumurta sarısı sürüp susam ve mavi haşhaş ile süslüyoruz. Önceden ıstılmış 175 derecelik fırında kızarana kadar pişiriyoruz. Fırından çıkar çıkmaz üzerine rendelenmiş kaşar peyniri serpip dilimleyerek servis ediyoruz.
YAPILIŞI: Pırasaları çiğ olarak mümkün olan en ince şekilde doğruyoruz ve sos malzemesiyle karıştırıp servis ediyoruz.
PÜF NOKTASI
Milföyleri kullanmak istediğinizde ne tam donuk ne de oda sıcaklığında yumuşamış olmaması gerekiyor. Ben bu sebeple kullanacağım zaman buzluktan çıkartıp buzdolabının normal bölümüne koyup soğuğu muhafaza etmelerini sağlıyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.