
Aşure bereketi
Herkese merhaba. İdilika'nın Mutfağı'nda bugün, tarihi insanlık kadar eski bir tatlı olan aşureyi yapıyoruz. Malum, aşure zamanı geldi çattı, konu komşu envai çeşit süslemelerle aşurelerini dağıtmaya başladı.
Aşure Günü, hicri yılın ilk ayı olan Muharrem ayının 10'uncu günüdür. İslam kültüründe önemli bir yeri ve kıymeti olan bir gündür. Asırlardır eski gelenek devam ediyor, ocaklarda aşure kaynatılıyor. İslam dinine göre, aşure tatlısı için para harcamak büyük sevaptır. Yapılışı zahmetli, tadı mükemmel aşurenin içinde onlarca ayrı malzeme var; hepsi hem ortak lezzet yaratıyorlar, hem de kendi farklılıklarını muhafaza ediyorlar.
Aşure kelimesinin kökeni Arapça'ya dayanmaktadır. Aşure, Arapça kökenli 'aşara' fiilinden türetilmiştir. 'Aşara' fiili, 'on' anlamına gelir ve Arapça takvimde Muharrem ayının 10. gününe denk gelir. Bu nedenle, Muharrem ayının 10. gününe Aşure Günü denir ve o gün özellikle bir tatlı çeşidi olan aşure yapılıp paylaşılır. Aşure kelimesi, Türkçe'de geleneksel bir tatlı çeşidini ifade etmek için kullanılmaktadır.
Aşure, genellikle buğday, nohut, fasulye, kuru üzüm, kuru kayısı, ceviz, fındık, badem, kuru incir, kuru üzüm gibi baklagiller ve kuru meyvelerden oluşur. Ayrıca, tarçın, şeker, su, süt veya pekmez gibi tatlandırıcılar da kullanılır.
Aşurenin pişirilmesi uzun bir süreçtir ve malzemeler yavaş yavaş kaynatılarak lezzetli ve besleyici bir karışım elde edilir. Aşure, geleneksel bir tatlı olmasının yanı sıra, toplumsal bir dayanışma ve paylaşma simgesidir.
ORTAYA NASIL ÇIKTI?
Aşure geleneği, asırlar öncesinden geliyor. Rivayete göre; Nuh Peygamber ve ona inananlar, tufandan kurtulduktan sonra karaya oturan gemilerinde kalan yiyecekleri bir araya getirip bir yemek pişirir. Buna da aşure adı verilir.
Çok eskiden beri yapılan aşure aşı, Osmanlılar döneminde sarayda da pişirilir, aşure testisi adı verilen özel kaplarla da saray dairelerine ve halka birkaç gün süreyle dağıtılırmış.
ILIKKEN SERVİS EDİLMELİ
Aşure, jöle gibi berrak olamaz çünkü yapısına aykırı. Buğday ona gizemli bir buğu katar. Az buğday konup kıvam almayan bir aşureye nişastayla kıvam vermek kabul edilemez. Çünkü buğday, aynı zamanda uçuk kahverengiyle koyu krem rengi arasındaki hassas çizginin temel kaynağıdır.
Aşurenin lezzeti ılıkken doruk noktasındadır. Soğuduğunda muhallebi tadına yakınlaşır. Yapı itibariyle doğal malzeme içeren aşure tatlısı, buzdolabında saklanmalı. Ama uzun süre de beklememeli, aksi takdirde sulanır ve ekşir.
30 KİŞİLİKSE 6 BARDAK ŞEKER
7 MALZEME İÇERMESİ MAKBUL
Bugünlük benden bu kadar. Bana istediğiniz zaman idilikaninmutfagi@ sabah.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz. Mutlu sofralarda buluşabilmek dileği ile...
AŞURE
MALZEMELER
SÜSLEMEK İÇİN:
YAPILIŞI: Bir gece önce buğdayı ve kuru fasulyeyi sıcak suda ıslatıyoruz. Nohudu, içine tuz ilave edip sıcak suda ıslatıyoruz. Nohudun suyunu değiştirip bir saat haşlıyoruz. Kuru fasulyeyi de suyunu değiştirip 15 dakika haşlıyoruz. İncirleri doğrayıp suda haşlayıp suyunu süzüyoruz. Kuş üzümlerini kaynatıp suyunu süzüyoruz. Kayısıları doğrayıp iki su bardağı suda şişene kadar haşlıyoruz. Sarı üzümleri de, bir su bardağı suda şişene kadar haşlıyoruz. Buğdayı yıkayıp suyunu süzüyoruz. Buğdayı, haşlanmış nohudu ve haşlanmış kuru fasulyeyi düdüklü tencereye koyuyoruz. İçine yedi su bardağı su ilave edip 30 dakika haşlıyoruz. Sonra tekrar yedi su bardağı su ilave edip 15 dakika daha orta ateşte kaynatıyoruz. Toz şekeri ilave edip kaynatıyoruz. Aşure toplam 35 dakika kaynadıktan sonra sarı üzümleri ve suyuyla birlikte kayısıları ilave ediyoruz. Aşure 50 dakika boyunca kaynadığında sütü, incirleri ve portakal kabuğu rendesini ilave edip karıştırıyoruz. Bir saat sonra üzümleri ilave edip ocaktan alıyoruz. Aşureyi kaselerine paylaştırıyoruz.
PÜF NOKTASI: Sarı üzüm ve kayısıyı haşladığımız suyu atmayıp aşuremize ilave edersek, tadı enfes olur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.