İLKER GEZİCİ

Hayatı sınav gibi yaşıyorum

Deniz Seki'nin sarkıcı kardesi Serkan Seki, 'Günahsız Seytanlar' adlı single'ıyla adından söz ettiriyor. Pop-protest bir sarkı yaptıgını söyleyen Seki, "Dogudan, batıdan, her kesimden ilgi görüyorum" diyor.
Serdar Seki, müzik serüvenini ve cezaevindeki ablasının son durumunu GÜNAYDIN'a anlattı...
Single'ınızı ne zaman çıkardınız?
Single 21 Temmuz'da dijital platformlarda satısa çıktı. Klibi çekeli de bir ayı geçti ama montajı uzun sürdü.
Klip çok begenildi ve kısa sürede büyük ilgi gördü. Bunu neye baglıyorsunuz?
Evet, sosyal medyada 15 günde 200 bin kisi izledi. Çok tesekkür ediyorum hepsine. Klipte barıs temasını isledik; savasa ve haksızlıklara karsı bir durus sergiledik.
Bunun için çok ince çalıstık. Yanlıs yerlere çekilmesin, kas yaparken göz çıkartmayalım diye çok ugrastık; ilmek ilmek isledik.
TAŞIN ALTINA ELİMİ KOYDUM


Neden tek sarkıyla çıkmak istediniz?
Önceki albüm, sekiz sarkıdan olusuyordu. Içinde önem verdigim sarkılar vardı ancak onlar çok öne çıkamadı; kaynadı gitti. Bu sefer de aynısı olmasın diye tek sarkı çıkarmak istedim. Aynı sarkının bir de akustik versiyonu var.
'Günahsız Seytanlar' iddialı bir isim. Nasıl dogdu bu sarkı?
Birikimdir bu. Asık olmadan ask sarkısı yazamazsınız ya; bu sarkı da ülkece içinde yasadıgımız durumun, bitmeyen savasların, adaletsizliklerin bir yansımasıdır aslında. Mesajı olan, söylemi olan bir sarkı. Tasın altına elimi koydum.
Sarkınızı nasıl anlatırsınız?
Bunu pop-protest bir sarkı olarak kabul edebiliriz. Fakat ben pop-protest sarkıcısı degilim; popüler müzik yapıyorum. O yüzden böyle bir misyonu kabul etmiyorum.
Bundan sonra benden böyle bir beklenti olursa diye de korkuyorum açıkçası.
Ablanız Deniz Seki'nin durumuna isyan olarak mı yazdınız bu sarkıyı?
Hayır, sadece onu düsünerek yazmadım. Bu, benim iki yılımı alan bir sarkı. Somut olarak bir yere baglanmasını istemiyorum. O da sebeplerden ve bu sarkıyı ortaya çıkaran duygulardan biri. Ama bire bir onun durumuna yönelik bir isyan degil bu. Kendi hikayelerimi sarkılastırdıgım için bendeki degisikliklerin, hislerimin sarkılarıma da yansıması çok dogal. Iyiligi kötülügü tartısılır ama sarkılarımın samimiyeti tartısılmaz.
Sarkıda, 'Baskalarının mutluluguyla mutlu olmayan, kendinden daha iyilerini kabullenemeyen 'kötü bakan' kıskanan kim varsa çıksın hayatımdan' diyorsunuz. Bu sözleri yazdıran sey ne peki?
Tüm kötü insanlara ithafen yazılmıs bir sey bu. Özellikle sosyal medya sayesinde hemen her gün karsılasabiliyoruz bu durumlarla.
Ötekilestirme, küfür kıyamet, tahammülsüzlük... 'Biz böyle degildik. Ne oldu bize?' diye hep sorarım kendi kendime. Acaba biz hep böyleydik de sosyal medya olmadıgı için mi fark etmiyorduk, herkesi iyi sanıyorduk?
Size karsı yapılan bir sey mi oldu?
Bir taraftar, rakip takımın Avrupa'daki basarısından haset ediyor mesela, mutlu olmuyor. Ya da birisi ölmüs, arkasından saydırıyorlar.
Biri, kendisi gibi düsünmedigi için digerine her türlü kötü seyi söylemeyi kendinde hak olarak görüyor. Müzik piyasasında da böyle.
Bu durum sizi nasıl etkiliyor?
Herkes pastadan pay almaya çalısıyor ama herkesin rızkı belli.
Ben insanları ikiye ayırıyorum:
Hayatı yarıs olarak algılayanlar ve sınav olarak algılayanlar.
Ben hayatı sınav olarak algıladıgım için ona göre hareket ediyorum.
Yarıs olarak algılasam, yarısı kazanmak için bazen adil olmamam gerekirdi. Yarısı kazanmak, kazananın her zaman haklı oldugunu göstermez.
Sarkıda dediginiz gibi çekip gitme isteginiz var mı?
Var tabii, zaman zaman bana da oluyor, herkese oldugu gibi...
Istanbul yoruyor insanı; havası, suyu, trafigi, stresi...
İLAHİ ADALETTE ZAMAN AŞIMI YOKTUR
Deniz Seki'nin kardeşi olmak avantaj mı dezavantaj mı?
Açıkçası ikisi de... Ama ben bugüne kadar hep dezavantajını yaşadım. Şikayetçi değilim; yanlış anlaşılmasın.
Ablanızı sevmeyenler, sizi de sevmiyor. Bir önyargı mı var size karşı?
Onu sevip beni sevmeyenler ya da onu sevmeyip beni sevenler var. Müzikal olarak zaten öyle olması gerekiyor. Ablam da aynı sorunu yaşıyor. Tanısalar aslında severler. Önyargı hayatımızın her yerinde var.
Ablanızı ziyaret ediyor musun? Deniz Seki'yi merak edenlere bir şey söylemek ister misiniz?
Evet, rutin olarak her hafta gidiyorum. İlahi adalette zaman aşımı yoktur. Ben kardeş olarak misyonum gereği mücadelemi desürdürüyorum. Bir gün haksızlığın ortaya çıkıp herkesin 'pardon( diyeceği günü bekliyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.