Kitap yazarken oğlum Leo bana ilham verdi
Oyuncu Özge Özberk uzun süredir setlerden uzak ancak bu durum üretkenliğini engellemedi. Nitekim bir yandan resim yapmaya devam ederken diğer yandan üç çocuk kitabı yazıp okuyucuyla buluşturdu. 'Mavi Kuş', 'Kurabiye Ormanı' ve 'Yapabilirsin Dostum' adlı kitaplarının imza günlerinde sevenleriyle buluşmaya devam eden Özberk ile yazım sürecini, anneliği ve yeni projelerini konuştuk.
Kendimi bildim bileli renkli çocuk kitaplarına hayranlığım vardır. Oğlum doğduğu andan itibaren de bu hayranlığım bir amaca dönüştü. Ona iyi ve doğru hikayeler anlatabilmenin peşine düştüm. İşte bu süreçte tıkandığımız bir noktada benim hikayelerim ortaya çıktı.
3 KİTABI 1.5 YILDA YAZDIM
Çocuk kitabı yazmak çok keyifli ve özenli olunması gereken hassas bir iş. Her cümleye, her kelimeye dikkat edilmesi gerekiyor. Resimli hikaye yazmak biraz daha farklı. Cümlelerinizi kısa ve anlaşılır tutmak, resimlerin çocukların dikkatini dağıtmayacak şekilde hikayeyi tamamlaması gerekiyor. Üç kitap ortalama 1.5 yılda tamamlandı.
Mavi Kuş serinin ilk hikayesi. Diğer iki kitap da kendi başlarına ayrı hikayelerden oluşuyor. Fakat finalleri birbirine öyle güzel bağlandı ki kendi açımdan diğerlerini bekletmek haksızlık olurdu.
Üç kitabın da içeriği farklı. İlk hikaye olan Mavi Kuş; dış görünüşünden dolayı başkalarını yargılamamayı ve dostluğun önemini anlatırken ikinci kitap olan Kurabiye Ormanı Tonton Amca'nın anlattığı hikayeler yoluyla iyi insan olmaktan bahsediyor. Bunu hiç masal dinlemek istemeyen bir çocuğun gözünden aktarıyorum. Serinin son kitabı Yapabilirsin Dostum ise oğlum Leo'nun sürekli yaptığı dominolardan yola çıkarak kurduğum bir hikayeydi. Başarılı olabilmek için yenilsen bile asla pes etmemeyi, destek almayı ve hayallerinin peşinden gitmeyi anlatıyor.
MÜZİKALİM HAZIR
Mavi Kuş'un müzikal olarak hikâyesini ve şarkı sözlerini de yazdım. Bu konu beni çok heyecanlandırıyor ve hayata geçirmeyi çok istiyorum. Çocukların tiyatroya gitmelerini çok destekliyorum ve bunun için ben de doğru zamanı bekliyorum.
Leo şu anda 12 yaşına bastı. Hâlâ domino yapmayı çok seviyor. Bu hikaye tam da onu anlatıyor. Hikayede ismini görünce önce biraz utandı ama sonrasında çok sevdi. O sabırlı bir çocuk. Oyunun finalindeki sevinci yaşamayı hayal ederek yılmadan başlıyor oyuna. Bu da bana bu kitabı yazarken ilham verdi. Tabii kitabın içindeki fazladan domino taşı hikayesi de kurgunun güzel bir parçası oldu.
Çocuklar günümüzde çok alternatifli büyüyorlar. Teknoloji geliştikçe ellerindeki makinelerin yenilenmesi de o kadar hızlı oluyor. Yeniledikçe daha fazlası geliyor.
ÇOCUKLAR BİLGİSAYAR BAĞIMLISI OLDU
Leo'ya sürekli ne ara büyüdün sen diyorum. Her yaşını dolu dolu geçirip çok anı biriktirdik. Gelecekte yapacaklarımızın hayalini kuruyorum hep. Umarım o da benimle aynı fikirdedir. Ergenlik yaklaşıyor malum.
Her devrin annesi olmaya çalışıyorum. İyi polis, kötü polis, arkadaş, dost, anne, kanka. Pandemiyle beraber çocuklarda çılgınca bir bilgisayar oyunu bağımlılığı başladı. Bu dünyanın içine doğdular maalesef. Bu konuda planlı olmaya çalışarak birlikte vakit geçirmeye çalışıyoruz.
Her anne gibi mutlu bir hayat geçirmesini istiyorum. Mutlu olacağı işleri yapsın istiyorum. Babamın bize çocukken öğütlediği gibi; her ne iş yaparsanız yapın severek yapın, başarı zaten arkasından gelir. Bu benim mottom olmuştur.
Tenis oynuyor fakat özel ilgi alanı Star Wars. Şimdiden kendine ait oluşturduğu Star Wars lego koleksiyonu var. Sabırla lego yapmaktan asla vazgeçmiyor.
HEM YAZIP HEM ÇİZECEĞİM
Resim yapmayı bırakmadım ama resim yapma şeklimi değiştirdim. Uzunca bir süredir temel resim ve illüstrasyon dersleri alıyorum. Şu andaki hedefim sergi değil ama bir sonraki kitaplarımın çizimlerini yapmak.
Beni bu kadar heyecanlandıran bir dünyadan ayrılmayı asla düşünemiyorum. Halihazırda tamamlamak için gün saydığım 2 resimli çocuk kitabım, bir de 9-12 yaş arası çocuklar için yazdığım fantastik-macera hikayem var. Umarım seneye bu zamanlarda okuyucularıyla buluşur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.