Rodin, Türkbükü'nün maskotu oldu
Bana Orhan Baba'nın yaşam enerjisinden verin
Sabah erken saatler... Türkbükü'nde çıt çıkmıyor, sakin ve huzurlu bir hava hakim köye. Tam Divan Hotel'in önünden geçiyorum; karşımda spor şortu ve koşu ayakkabıları ile Orhan Gencebay... Hızlı bir şekilde yürüyüş yapıyor. Henüz güneş yakmıyor, havada nem yok. O saatte gençlik uyurken, Orhan Baba yürüyor. Bir ara gözüm takıldı; acaba Sevim Emre de arkasından gelecek mi diye ama nafile! Orhan Baba, belli ki dinç görünümünü sağlıklı yaşam tarzına borçlu. Başka bir akşam ise Divan'da Yıldız Tilbe ile karşılaştım. Konser için Bodrum'da olan Yıldız ile muhabbetimizin konusu, onun 49'luk genç anneanne olma durumuydu. Torunu, Yıldız'ın hayat enerjisi olmuş adeta. Allah nazardan saklasın...
Hacımemiş'e uçuyorum!
'Hep Bodrum Bodrum, nereye kadar!' diyenler için araya ufak bir Çeşme turu sıkıştırıyorum ve bavulumu kaptığım gibi Alaçatı Hacımemiş'in yenisi Hacımemiş Palas'a yerleşiyorum. En popüler mekanlar burada konuşlanıyor gençler... Bu arada benimle iki lafın belini kırıp dans etmek isteyenler, beni cumartesi Fly Inn Beach'te düzenlenen Sense Festival'de zıplarken bulabilir! Workshoplar, DJ performansları; ne ararsanız var. Gel beraber güneşlenip festival gençliği olalım! Akşam da Köyün Delisi'ndeyim. Özgün yerler arayanlar için 10 numara beş yıldız bir mekan Köyün Delisi. Akşam yemeğinden sonra Heavenly Made sergi alanında biraz sanatsal takılıp Andy Warhol, Fernando Botero gibi sanatçıların eserlerine göz gezdireceğim. Ee ruhumuz biraz sanat dolsun değil mi?
Teknede yaşamaya varım!
Geçtiğimiz hafta sonunu Türkbükü'nde Aslıhan Doğan'ın ailesine ait olan teknede geçirdim. Aile büyükleri İstanbul'a döndüğü için biz kendi halimizde takıldık. Su üstünde yaşamak kimisi için zor olabiliyor; deniz tutabiliyor veya hareket özgürlüklerinin kısıtlandığını düşünebiliyorlar. Benim içinse tam tersi; önceki hayatımda kesin korsanmışım! 'Sal yapıp uyuyacaksın' deseler, hemen 'Tamam' derim. Doğan Ailesi'nin teknesinde de keyfim pek yerindeydi. Ancak açıklarda demirlediğinizde, komşu teknelerden yana bazen şansınız tutmayabiliyor. Mesela çok yüksek müzik sesiyle partileyen bir tekneye denk gelebiliyorsunuz. Bizim de son gün yanımızda, gece boyunca yüksek sesle müzik çalan bir tekne vardı; onları dinlemek zorunda kaldık. Romantik bir şekilde yıldızları sayarken, birden oryantalist bir ruh haline büründüm! Teknede yaşamanın en güzel yanı da uyku aşaması... Beşik gibi sallanmak, su sesi, gün batımında esen tatlı rüzgar... Teknede yaşamaya varım ben!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.