'İstanbul'da yapacak hiçbir şey yok. Niye duralım bu sıcaktan kavrulmuş şehirde?' diye mızmızlanan arkadaşlarıma, 'Hiç de öyle değil. Bana her güne bir aktivite var' diye karşılık verip başladım oradan oraya sekmeye... Bu haftam nasıl geçti? Başlıyorum anlatmaya, hazır mısınız?
Nişantaşı Nopa'nın sezon açılışı sessiz sakin yapıldı. Mekana girer girmez bende bir merak uyandı tabii ki. Ne zaman başlayacak Nopa'nın cumartesi akşamüstü partileri? Yoksa böyle akşam yemeği kafasında mı takılacaklar? Duyduğum kadarıyla, tatilciler bavulu kapatıp temelli İstanbul'a dönünce zıp zıp zıplamaya başlayacaklarmış.
Sortie'de DJ kabininde Ozan Çolakoğlu vardı. Gençlik, Ozan'ı ve Ozan'ın ünlü arkadaşlarını görmek için mekana akın etmişti. Gülşen, İrem Derici ve Soner Sarıkabadayı gibi ünlüler kabinin önündeki locaya yan yana boncuk gibi dizilmişti. Asıl mevzu şuydu; sıra gecesi modunda oturan bu ünlüler ne zaman kopacak, ne zaman tepinecek? Gece 2'ye kadar bekledim ama nafile. Etraftaki gençler koparken onlar uslu uslu oturuyordu. Neyse bir başka partide görüşürüz gençler.
Soho House'un terasında üyelere özel meteor yağmuru izleme aktivitesi düzenlendi. Teleskobun başına geçenlerin sorunu, şehir ışıkları nedeniyle meteorları görememeleriydi. O kadar yoğundu ki, NASA gelip terasa kendi üssünü kursa, meteorları izlemekte zorlanırdı. Neyse biz de bu bahaneyle üyelerle kaynaştık, kucaklaştık. Bir de meteor yağmuru esnasında Meryem Uzerli'nin doğum gününü kutladık. İyi ki doğdun Meryem!
New York'un en popüler mekanlarından Boom Boom Room'un DJ'i Blu Jemz, Sunset'teydi. Mekanın işletmecilerinden Cüneyt Öztürk'ün daveti üzerine gelmişti. Genç gezginlerin birçoğu, mekanda olay yeri incelemesi yaparak ritme ayak uydurdu. Sonrası mı? Ben bavulu toplayıp Çeşme'ye ışınlandım! Haftaya sizinle Çeşme deneyimlerimi paylaşacağım, hazır olun!