İğneyi Aleyna’ya çuvaldızı kendime
Ben de Aleyna gibi, 18 yaşından küçükken içkili mekanlarda çalışıyordum. Halkla ilişkiler yapıyordum, yeri gelince sahnede şarkı da söylerdim. Mekan sahipleri için iyi bir lokomotiftim; popülerdim, genç kitleyi tanıyordum ve mekanı doldurabiliyordum.
Ailemden gizli gizli hafta sonları çalışıyordum. Aklım beş karış havadaydı ama harçlığımın kat be kat üstünde para kazanıyordum. Yaptığım şey doğru muydu, asla! O günlerin ne kadar zor olduğunu bir ben bilirim. Peki bana en büyük zararı ne oldu? O yaşlarda arkadaşlarımın tek derdi dersane, okul, üniversite telaşıyken, benim hayatım çok farklıydı. 'Nasıl olsa okumadan da para kazanıyorum' demeye başlamıştım. Bu durum; beni şımartmış, vurdumduymaz biri haline getirmiş, aileme kafa tutmama yol açmıştı. Artık ailemle aynı evde yaşamak istemiyor, arkadaşlarıma da üstünlük taslıyordum.
Çocuk aklı işte; o yaşlara fazla gelen popülearite ve para, insanı yaşıtlarından farklılaştırıyor.
Aleyna'nınki de o misal; erkenden sahip olacağı birçok şey, göze güzel görünse de, aslında gençliğinde yaşaması gerekenlerin elinden gitmesine sebep olacak. Bence hiç gerek yok çünkü o yılların telafisi olmuyor Aleyna. Yaşadım, bilirim... Müziğini kitlelere ulaştır ama bu bar, kulüp işlerine girme. Gel beni dinle...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.