Londra’dan akılda kalan notlar
1) Nick Jones; gerçekten yaşsız biri ve hepimizden daha hiperaktif. Biz gözlerimiz kapanır halde odamıza giderken, o hem konuklarıyla ilgileniyor, hem de eğleniyordu. Sabahları da bizden önce uyanıp ekibiyle toplantılar yapıyordu.
Bence dinamik meslek grupları insanları genç tutuyor ve yaşsızlaştırıyor. Nick, en kısa zamanda İstanbul'a gel; enerjine ihtiyacımız var.
2) 90'lı yılların popüler sanatçısı Gabrielle, açılış partisinde sahneye çıkıp şarkılar söyledi. İlk 'Bridget Jones' filminin soundtrack'lerinden 'Out of Reach'i seslendirdiğinde, hepimiz "Zaman ne çabuk geçiyor" dedik.
3) Finans sektörünün City'deki varlığı ve bölgenin yükselişe geçmesi nedeniyle, tüm yemeiçme grupları bu bölgeye yatırım yapıyor. The Ned'in ardından Coya da açılıyor.
Anlaşılan o ki, City bölgesi yeniden popüler bir yaşam alanı haline geliyor.
4) Nick'in rahatlığı, kendimizi ekipten biri gibi hissettirdi. Bir ara ben de "Bir işin ucundan tutsam mı" dedim... Otele yeniden gidip açıldıktan sonra neler olduğunu gözlemleyeceğim.
Unutmadan söyleyeyim; ben de şıklığımı Hatice Gökçe'ye borçluydum. Ceketimle epey iltifat aldım. Partide Türklerden kimler mi vardı? Serdar Bilgili ve Enci Teker gibi, bir ayağı Londra'da olan isimler konuklar arasındaydı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.