Son bir hafta, Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nun güzelliklerini yaşadık. Her ne kadar pazar günü bazı yolların kapanmasından şikayet etmiş bir azınlık olsa da; olimpiyatlara aday bir ülkenin, büyük organizasyonların altından kalkabileceğinin en güzel kanıtıydı bu tur.
Bisiklet; şehri medeni kılmanın en önemli yollarından biri. Bisiklet kullanılacak yollar kadar, trafiğin tüm unsurlarının; şoförlerin ve diğer araçların da bisikletin varlığına alışmış olmaları gerekiyor.
Bizim insanımız bisikleti 'fotoğraf' olarak sever ama bisikletliye maalesef saygı duymaz. Yurt dışına çıktığı zaman, Instagram'ı 'Ay ne güzeeeeeeel!' diye bisiklet fotoğraflarıyla süsler ama ülkesine dönünce otomobilinden inmez.
SOL KAPIYA DİKKAT EDİN!
İşlerinin büyük bir bölümünü bisikletle halleden birisi olarak; pazar günü güzel havayı da bahane ederek bir şehir turuna çıktım. Yazıyı okuyan bisikletseverlere yeni sezon trendlerinden bahsetmek isterim...
Bugüne kadar sağ şeritte giden arabaların sağ kapılarının açılması bir tehlike arz ediyordu; artık trafikte duran bir aracın solundan geçerken de dikkatli olmak gerekiyor. Yol ortasında sol kapıyı açıp inenler var...
'Apaçi' tabir ettiğimiz, film camlı arabalarda aynalar süs olsun diye var.
Özellikle 'piyasa mode-on' durumlarında sağa-sola oynamalar da adetten olduğu için, dikkatli olun...
İnsanların bisiklete duyarlılığı, bisiklet turu sonrası bitiyor. Trafikte yine yabancısınız. "Ne iş olum!" bakışları ve üzerinize direksiyon kırılması standart paket...
Platinium pakette, yola fırlayan yayalar var. Ama onlar ne yapsın; kaldırımlarda da otomobiller var...
Hâlâ en iyi parkur; Anadolu yakasındaki sahil yolu. Boğaz hattı görsel tatmin sunsa da; hem trafik, hem de yolların durumu iç açıcı değil. Merkezi noktalarda bisikletinizi rahatlıkla bırakacağınız park alanları maalesef bu sene de yok.