OKAN CAN YANTIR

Otur... yat!

Siyasal anlamda her rengin olduğu bir ailede büyüdüm.
Dört kardeşin en küçüğü babam, dibine kadar komünist bir gelenekten geliyordu. Üç kardeşiyse hacıydı...
Babamın gençliği boyunca biriktirdiği bütün yasaklı kitapları bitirdiğimde boyum, musluktan su doldurmaya bile yetmiyordu.
Ramazan'da teravih namazı kılmanın huzurunu, camide bir araya gelmenin mutluluğunu amcamdan öğrendim. Tam olması gerektiği gibi bir çocukluk yaşattılar bana; herkesin kendi hayatından sorumlu olduğunu ve onu dilediği gibi yaşamakta özgür olduğunu öğrettiler sadece...
DUYDUĞUM BİR HADİS...
Sonra siyaset bilimi eğitimi aldım. Ülkenin ne olacağına, ne olması gerektiğine, hangi sistemin insanlık için yararlı olduğuna dair beyin çürüttüm, hem de senelerce...
Ama bugün hayata ilişkin bildiğim en önemli cümle, çocukluk yıllarımdaki bir teravih namazında imamın ağzından dökülen hadis-i şerifti: 'Kızdığın zaman ayaktaysan otur, oturuyorsan yat'. Şimdi ayaktakilerin oturma, oturanların yatma vakti...
Çünkü bu memleket ne çektiyse kamplaşmalardan, sendenbenden, bizden-sizden çekti.
İki haftadır Gezi Parkı merkezli direniş sergileyenler; onlara seslerini duyurmaya çalışıyor.
Tepkililer; dinlenmek ve dikkate alınmak istiyorlar.
Hükümet, bu toprakların klasikleşmiş refleksiyle onları düzene karşı bir tehdit olarak görüyor.
Zamanında defalarca illegal yollardan devrilmeye çalışıldıklarından, bu seferkini de aynı zannediyorlar.
Ama değil...
Zamanla aralarına tek tük illegal unsurlar sızmış olabilir ama çoğunluğu; sen, ben, o yani bu vatanın evlatları...
Son birkaç gündür ilk zamanlardaki sükunetlerini yitirdiler; Gezi Parkı o huzurlu yerden daha kaotik bir düzleme kaydı ama olsun... önce
YERİNİZE OTURUN
Şimdi herkes için sakin olma vakti. Hem iktidar, hem de sokaktakiler; önce bir yerinize oturun...
Her fırsatta iki taraf da birbirini itham ediyor; etmeyin.
Birbirini hedef gösteriyor; yapmayın. Birbirine avazı çıktığı kadar bağırıyor; bağırmayın.
Birbirine cevap yetiştiriyor; yetiştirmeyin... Aynı topraklar üzerine, aynı ülkenin huzurlu geleceğini istiyoruz hepimiz. Birbirimizden farklı makamlardan söylüyoruz belki ama bizim müziğimizin çok sesliliğidir asıl güzel olan.
Elbet anlayacağız birbirimizi ama önce bir sakinleşin. Zaman her şeyin ilacıdır; doğru yolu elbet buldurur.
Bu memleketin huzurundan başka bir şey istemeyen bir evladı olarak, 30 sene önce dinlediğim vaazdaki hadis-i şerife kulak asmanızı diliyorum.
Hemen şimdi; ayaktaysanız oturun, oturuyorsanız yatın... Bir seferliğine deneyin; bir günlüğüne, belki de bir saatliğine ama ne olur deneyin.
Şu anda en çok ihtiyacımız olan şey bu...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.