ÖNCEL ÖZİÇER

Doğduğu değil mutlu olduğu yer

Eskiden bana sorsalar "Öldüğünde nereye gömülmek istersin?" diye; hiç umrum olmaz, "İsterseniz çöpe atın" derdim.
'Zaten ölmüşüm öleceğim kadar. Ruhum çoktan geldiği yere geri dönmüş. Kalan bedenim artık bir et yığını, bir çöp değil de nedir' diye düşünürdüm. Öldükten sonra yatacağı yeri çok önemseyip kendisine ve ailesine en afillisinden mezar yeri satın alanlarla, mezarlığın en ön, en mevkii, en manzaralı yerine kurulmak isteyenlerle de bir güzel dalgamı geçerdim.
Fakat işte yıllar geçtikçe bir bakıyorsun kazın ayağı pek farklıymış.
Pazar pazar içinizi sıkmak gibi olmasın ama şu dünyada yaşağınız her gün, yani bugün bile aslında geriye sayımda bir birim.
HERKES DÜŞÜNÜR
İnsan yaşadıkça ne zaman geleceği belli olmayan ama illa ki gelecek olan o güne yaklaşıyor.
Ve yaklaştıkça da şu mezar, tören işlerini düşünmeye başlıyor.
Hatta bazen benim gibi kendi cenazesini düşünüp "Ayy! Bilmem kim kimbilir ne kadar üzülür? Öbürü kim bilir ne çok ağlar? Diğeriyle barışmadan gidersem, garibim artık vicdan azabından kendini keser" deyip kendi kendisini ağlatır.
Bir de kendisine bir mezar yeri düşünür.
Ben ki, 'isterseniz beni çöpe atın' diyen kadın, şimdi tanıdığım herkese "Vasiyetimdir, beni Çeşme'de şöyle deniz gören bir yere gömün" diyorum.
Bakın buradan size de söylüyorum; vasiyetimdir. İnsanlar öldükten sonra nedense illa ki doğdukları topraklara gömülürler ya...
Ne münasebet canım!
Belki ben o yerden nefret ediyorum, orada hiç güzel anılarım yok ve geri dönmeyi de hiçbir zaman istemiyorum.
O zaman nedendir bu saçma gelenek? İşte eminim ki Tuncel Kurtiz de sağlığında tıpkı benim gibi düşünmüştür. Ölüm haberi herkes gibi beni de çok üzdü. Hem oyunculuğuna hayrandım, hem de Kaz Dağları'na (İda) olan aşkına.
Doğduğu yer değil, mutlu olduğu yerdi orası. Sonradan yerleştiği, zorunluluklar yüzünden değil öyle tercih ettiği için yaşadığı, aşık olduğu, tanınması, korunması için elinden geleni yaptığı, gerçekten nefes aldığı Kaz Dağları.
Bu yüzden, ruhu şu an nerededir bilinmez ama umarım sevenleri bedenini beton yığınlarının arasına hapsetmez. İda'ya gömülsün Kurtiz...
İda onun gerçek yuvasıydı belli ki... Ayrılmasın evinden.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.