Yakalanmak isteği mi?

Önce GÜNAYDIN muhabiri Hakan Uç'u, Berkay-Asena Erkin haberinden ötürü tebrik ederim.
Bir muhabirin; her an gözünün, kulağının açık olması gerektiğini gösterdi.
Akmerkez'de Fenerbahçeli futbolcu Caner Erkin'in eşi Asena'ya rastlıyor ve Erkin'in telefonda "Bebek odasında buluşalım" dediğine şahit oluyor.
Genç kadının adı daha önce de şarkıcı Berkay'la anıldığı için 'Acaba mı?' diyor ve Erkin'in arkasından bebek odasının yolunu tutup pusuya yatıyor.
Ve bingo!
BELKİ FANTEZİYDİ
Berkay da oraya gidip içeri girince kapıyı kilitliyorlar; yarım saat sonra dışarı çıktıklarında ise Hakan flaşı patlatıyor.
Bir magazin muhabiri için böyle tuhaf bir buluşmayı görüntülemek çok heyecan verici olmalı.
Gelelim işin 'tuhaflık' kısmına...
Ben bu ikilinin adeta yakalanmak için çaba harcadığına inanıyorum.
Ya da bu bir fanteziydi, bilemiyorum.
Taraflardan biri evliyken, üstelik dedikodular ayyuka çıkmışken; İstanbul'un göbeğinde bir alışveriş merkezinin tuvaletinde buluşmanın başka bir açıklaması olamaz gibi geliyor.
GÜZEL TAKINTISI
Bir de bu haberle birlikte yine aynı soru geldi aklıma... Bu futbolcuların güzel takıntısı nedir acaba?
Yanlarında işi gücü olan, eğitimli, lafı, sözü dinlenir kadın yerine; sadece yüzüne, gözüne bakılır, gösterişi abartılı kadın dolaştırmak istiyorlar. 'Benimki, seninkinden daha afilli' diye hava mı atıyorlar nedir, anlamadım ki...
Gerçi bu tip kadın merakı, erkeklerin çoğunda var. Ancak o tipi tam olarak ifade edemiyorum.
Sonra kızıyorlar bana, 'Elinin ayarını bil de yaz, mahkemelerle uğraştırıyorsun bizi' diye. O yüzden daha fazla yazamıyorum ama zaten siz anlıyorsunuz, biliyorum.