Sende mi Carre? E yetti gari!

Şu fani dünyada fiziğiyle barışık bir hatun yok mudur Yarabbim? Bu ne kusursuzluk takıntısıdır. Bu ne Naomiler'le, Kate Mosslar'la yarışma sevdasıdır anlamadım gitti. Hadi evinde dolma saran Türk kadınımı geçtim, Carre Otis'de bile... Hani şu Vahşi Orkide', dünyanın en güzel kadınlarından biri olan Carre Otis'de bile yani. Şimdi malumunuz yaz kapıda. Eh şıpıdık terliğiydi, bikinisiydi alınacak, fıstıklısından, kaymaklısından dondurmalar yalanacak. Boynumuzun borcu... Hal böyleyken de geçtiğimiz hafta, anavatanı dünyaca ünlü fıstıklar bastı. Liz Hurley bir yanda, Carre Otis diğer yanda. Liz Hurley demişken değinmezsem çatlarım. Şu kadınla dolu röportaj yapıldı da, biri çıkıp saçlarını ve kılıklarını sormadı ya, pes diyorum. Bir Wilma Çakmaktaş (Fredciğimin turuncu kafa-beyaz elbiseli karısı) bir de Liz... Yahu insan hiç mi değişmez? Kadın o yandan perçemli yoluk ve soluk kahve saçlarından vazgeçemedi gitti. Neden, neden, neden? Ha bir de spagetti askılı sağ bacaktan kasığa kadar yırtmaçlı bir elbise modelini tutturdu. Yıllar yılı Cannes Film Festivali, Oscar Töreni, Austin Powers'ın galası demedi aynı modelin renklerini giydi. Sanki modacılara kıran girdi. Geçen gece de CNN Türk'de 5N 1K'da konuktu Liz. Cüneyt Özdemir'in "Oyuncusunuz, modelsiniz, çok ünlü ve güzel bir kadınsınız, çocuğunuz, paranız var. Şimdi de moda sektörüne girecekmişsiniz. Neden? Her şeyiniz var sizin..." sorusuna, "Ben daha fazlasını istiyorum" cevabını verdi. Hah işte tüm sorunumuz, daha fazlasını istemek! Zayıfladın mı; daha fazla zayıfla, para kazanıyor musun; yetmez daha fazla, sevgilin seni seviyor mu; o da yetmez daha fazla sevsin, ünlü müsün; daha fazla... Güzelsin ama senden güzelleri, inceleri, burnu hokkaları, bacakları sütunları, karnı taş gibileri var... Ve sen asla yeterli değilsin! Hatta Carre Otis olsan bile yeterli değilsin! Bazı erkeklerimiz aman da ne hayal kırıklığına uğramışlar. Nerede o gençliğindeki Carre, 9.5 Hafta'daki Carre'ymiş. Yüzünde kırışıklıklar varmış, yaşlanmış. Kafamıza kakılan güzellik kriterlerinin dışına çıkmış. Hatta reklam çekimine gelen medyaya bikinisiyle ayakta poz vermemiş. Şezlonga uzanarak poz vermiş veeee eliyle göbeğindeki kırışıklıkları kapatmış!!! Hoppa, bir bu eksikti? Taş gibi Carre Otis bile bu topa girdiyse, ben ve saz arkadaşlarım el ele verip Boğaz Köprüsü'nden atalım kendimizi. Carre Otis'in bile kendine güveni yoksa, topumuz ayvayı yemişiz. Kim bilir göbeğindeki kırışıklıklardan başka daha nerelerine sarmıştır o? Belki profilini beğenmiyor, belki de boynu gözükmesin diye saçlarını toplamak istemiyordur. Hani aynı bizler gibi. Bir arkadaşım, kollarını iri bulduğundan kısa kollu giyemiyor, yaz sıcağında uzun kollularla dolanıyor. Bir arkadaşım biraz selüliti var diye dört yıldır yaz tatiline çıkmadı. Annemin bir arkadaşı elleri kırıştı diye devamlı dantel eldiven takıyor. Plajlarda kimse pareosuz (bikini üstüne popoya bağlanan zırıltı) salınamıyor. Bizim X-Large yazarımız Rahşan diyete ve spora başladı. Dal gibi Carre Otis olmayan göbeğini kollarıyla sakladı... Allah'ım bu bir kabus olmalı, biri bizi tez elden uyandırmalı. Yetti gari...