İstinye Park'a gitmek istemememin üç nedeni

Az sonra maddeler götürecek beni. Bu ara, maddelerden geçilmiyorum. Bir şeyleri sıraya dizesim mi var nedir? Önce evde ve ofiste ne var ne yok atma, temizleme hastalığına tutuldum. Şimdi de maddelemeden duramıyorum. İyi mi? Bence iyi... Gelelim aslında bana göre yurdumun en iyi alışveriş merkezi ödülünü kucaklayan İstinye Park'a gitmek istememe sebeplerime: 1. Alışveriş Merkezi, oldu size gösteri merkezi! Genellikle özel bir durum söz konusu değilse ben alışverişe en rahat kılıklarımla giderim. Neden? Bir; topuklularla pıtır pıtır yürüyerek bütün günü geçirecek değilim. Her kadının olduğu gibi benim de bir süre sonra ayaklarım ağrıyor. Ama ne mümkün! İstinye Park Defile Merkezi'nde salaş dolaşmak fena halde out! Kendimi uzaydan gelmiş gibi hissediyorum. 2. Ağzıma salata yaprağı tıkarken, burnumu kaşırken, rastladığım arkadaşıma coşkuyla sarılırken tedirgin olmak istemiyorum. Karşı cinsten herhangi biriyle konuşurken fotoğraflanıp, 'aşıklar' diye ilan edilmek hele, hiç istemiyorum. 3. Kim olduğunuz, ünlü olup olmamanız önemli değil! İstinye Park meydanına arabanızla indiğiniz andan itibaren ortadaki kafelerde oturan insanlar sizi süzmeye başlıyor. Büyük jüri tarafından ne giydiğinize, hangi torbayı taşıdığınıza, hangi marka arabadan indiğinize göre puanlanıyorsunuz. Ey güzel Allah'ım bu ne saçmalıktır, bu ne bonustan gerginliktir.