AYŞE ÖZYILMAZEL

Dibi tutmuş pilav gibisin Beyrut

Peşin peşin söyleyeyim, benim hatlar, yurt dışında kapanıyor.
Meğer beynimin kapsama alanı Türkiye sınırları içindeymiş.
Üç gram aklım vardı, çok şükür üçü de Beyrut'ta gitti yani.
Arkadaşım soru soruyor, benden cevap; "Haaa?".
Garson birşey söylüyor, benden cevap; "Haaa?".
E-postalar geliyor, okuyorum ama yüzümdeki ifade yine; "Haaa?".
Kopup gittim yani.
Kahvaltıdan kesildim.
Evimden kesildim.
Fikirlerden sürüldüm.
Mantıkla bölündüm.
Kalbime teslim edildim.

KADIN GİBİ KADIN
Bir köşede oturup sadece Beyrut'a bakmak istiyorum.
Gerçekten tek isteğim bu.
Her karesinden büyüleniyorum.
Tek bildiğim bu.
Kırık dökük taksilerini, sarı binalarını, dışından perde sarkan balkonlarını, kendini modern zanneden alaturkalığını...
Hüzün kokuyor Beyrut...
Aynı zamanda aşk kokuyor, heyecan kokuyor... Dibi tutmuş pilav kokuyor.
Bir an fırından çıkmış sıcacık ekmek gibi, sonraki an çürük yumurta gibi...
Yalnız Beyrut. Aşmış gibi yapıyor ama kırgın Beyrut. Soruları da cevapları da yok Beyrut'un.
Onda sadece 'olmak' var.
Hani derler ya; "Kadın gibi kadın"
Beyrut. Hani şu savaşçı, dişi, şefkatli ama hırçın kadınlar gibi.
Raks ediyor Beyrut.
Umursamaz tavrıyla saçları uçuşurken yüzünüze bakıp aniden gülümseyerek içinize işleyen kadınlar gibi.
Şampuan değil, sabun Beyrut.
Puro değil, nargile.
Gündüzü turuncu, gecesi mor Beyrut'un. Gecesi yaramaz çocuk Beyrut'un.
Hep arifede, bayramdan bir gün öncede.
Takılı kalmış Beyrut.
CD değil taş plak Beyrut. Nostalji şarkılarının Best Of'u Beyrut.
Bir şey Beyrut, biri...
Hani rüyalar gibi, o çok eski filimler gibi... Doğduğum gün kalbime kazınmış gibi... Önceki hayat gibi... Sonrası yok gibi...
Yuvarlak kadın kalçasına konmuş nasırlı erkek eli gibi Beyrut.
Bir şey Beyrut, biri...
Tam tarif edemediğim, hep bildiğim biri...
HABİBİ DEDİKÇE...
Romantik Beyrut, roman Beyrut.
İşte tüm bunlarından yüzünden unuttum kendimi, yaşadığım şehri.
Sistem çöktü.
Aklımda ne var ne yoksa hepsi silindi.
Bir uçağa bindim, dünyam değişti. Âşık oldum deli gibi. Hem bu şehre, hem de beni bekleyen o erkeğe....
O,"Habibi" dedikçe eriyorum her seferinde, ölesiye...
Rüzgar estikçe uzaklaşıyorum bildiklerimden, delicesine. Ah Beyrut, yaktın beni. Ah habibi ahhh!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.