40 gün 40 gece
Tam 40 gün olmuş. 28'i Şubat'tan, 12'si Mart'tan...
40 gündür köşelerde yokum.
Kendi köşemdeyim.
Sekiz senedir işimden hiç bu kadar uzak kalmamıştım.
İtiraf etmek gerekirse, kendime de böylesine yaklaşmamıştım.
Peki, ben 40 gün, 40 gece ne yaptım?
Özetle;
SİGARAYI BIRAKTIM!
Küt diye! Sürünmeden, başım ağrımadan, sinirden oraya buraya saldırmadan. Üstüne üstlük 4.5 kilo verdim.
Kızlar; detayları merak edeceğinizi biliyorum, ısrarlara dayanamazsam sonra anlatırım.
Hem kendimi bir Tülin Şahin, bir Ece Vahapoğlu, hatta bir Sibel Can ve bir Mesut Yar kıvamında hissedebileceğimi zannetmiyorum.
Bu topa girmem değil mi?
İnşallah.
Her gün bilgisayarın başına oturup yazdım, bir daha yazdım, bir daha.
Ne mi yazıyorum? Deneysel bir çalışma içindeyim diyelim.
Taze çiçeklerle kaynaştım, renkleriyle evimizi neşelendirdim.
Size de öneririm.
Gündüz kuşağı programlarını ezberledim.
Dr. Öz'e söyleyecek bir çift lafım var elbet. Onun da zamanı gelecek.
İYİ Kİ GİTTİM, GELDİM
Kısacası 40 gün, 40 gece sonra geri geldim.
Bundan sonra salı ve perşembe günleri GÜNAYDIN'da, çarşamba ve pazarları da SABAH'ta yazacağım. Cumaları da sabah.com.tr'de haftanın sorularına verdiğim cevapları okuyabilirsiniz.
Köşe fotoğrafımı da değiştirecektim ama yeni fotoğraf GÜNAYDIN ekibiyle içimize sinmedi.
Böyle SPA'dan çıkmış, cilt bakımını yaptırmış ve hayatında ilk kez yazı yazacakmış bakışlı ürkek bir ceylan gibiydim. Hemen fotoğrafı yok ettik.
Şimdilik benden haberler bu kadar. Yarın görüşmek üzere. İyi ki gittim, iyi ki geldim. Şahdamarım mısınız siz beniiimmmm!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.