Nefes, pes, yazılar, kitaplar...
Bir de can sıkıntısı denen illet var tabii. Ona ne yapsan çare yok. Çaresi, olsa olsa bir-iki günlük; sonra gelsin yeni can sıkıntısı.
Dedim ya; 'arkadaş gazı' diye bir şey var. Mesela balık masasında oturduğunuz gecenin sabahında kendini hoop nefes terapisinde bulabilirsin.
TERAPİDE ZORLANDIM
Anlatması uzun. Kısa versiyonu şöyle: Nefes eğer hayatımızın sebebiyse, başlangıcımız ve sonumuz nefesimizleyse; onu doğru kullanmamız gerek. Gittiğimiz terapide, kursta, çalışmada artık her neyse, dediler ki nefes uzmanları; nefesimizi doğru kullanmak, hayat enerjimizi doğru kullanmakmış.
Çoğu hastalıktan kurtulabilirmişiz, kendimizi anlayabilirmişiz, hayatımız çiçek açarmış, bahar gelirmiş, kış kaçarmış, sıkıntı, üzüntü, endişe, korku kapıdan olmazsa bacadan çıkıp gidermiş.
Ben çok zorlandım, göğsüm bağrım yandı, sırtım ağrıdı, midem bulandı, daraldım; zihnimin oyunlarıymış. Onların söyledikleri şekilde nefes almak inanın ki kolay değil. 'Yahu 40 yıllık bildiğimiz nefes; alması niye zor olsun' demeyin, üşenmezseniz deneyin.
Ve fakat olaya karşı değilim. Hazır olduğumda tekrar deneyeceğim.
Kısa kısa yazıyor, bir cümlede neler neler anlatıyor. Gündelik hayat da var, ağzımı sulandıran yemek tarifleri de, kitap tavsiyeleri de, içten gelen fikirler de... Adamın dibi bence.
Annesinin hırslarını, egosuyla oğlunu ezişini, hatta istediklerine uymadı diye koca adamı akıl hastanesine kapattırışını anlatıyordu Mehmet Ali Hatemi. Tüylerim diken diken oldu. "Acaba yüzde 100 doğru mu?", "Doğruysa ne olacak?", "Güç dediğin nereden geliyor?", "Annelik, nerede hırsa yeniliyor?" gibi sorular kafamda döndü durdu.
Gerçekten Kezban Hatemi tüm bunları yapmış olabilir mi? Olabilir mi? İddialar çok acayipti.
ARAYIŞ İÇİNDEYİM
İlki; Ralph Waldo Emerson'dan 'İnsanın Görkemi', ikincisi de Rollo May'den 'Kendini Arayan İnsan'. Gördüğünüz gibi insansı arayışlar içindeyim. Kolay gelsin.
Bugünlük benden bu kadar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.