AYŞE ÖZYILMAZEL

Çok yalnızım, köpek istiyorum!

Dün telefonum çaldı, ki bunda şaşıracak bi'şey yok. Telefon bu, çalar. (Saçma köşeci girişlerinden biri işte) Arayan arkadaşım; Mini'yi, yani benim dünya tatlısı köpeğimi soruyor. Daha doğrusu arka arkaya nefes almadan bir sürü soru soruyor.
-"Cavalier King Charles nasıl?" (İyi, sen nasılsın?) -"Bakımı kolay mı?" (Kolay derken?) - "Evde en iyi köpek oymuş..." (Hangi evde?) - "Nereden bulabilirim?"
- "Mini'nin yavrusu var mı?"
Dedim "Sakin ol dostum; olayımız ne?"
Olayımız; arkadaşımın köpek sahibi olmak istemesiymiş. "Neden köpek istiyorsun?" diye sordum tabii. Çünkü köpek istemek öyle canının köfte-patates ya da ekler pasta istemesi gibi bir durum değil.
Ve fakat çoğu kişi bunu böyle algılıyor.
Arkadaşım "Çok yalnızım; eve geldiğimde beni seven, benim seveceğim kimse yok" cevabını verdi.
Ben de gidip spora başlamasını, arkadaşlarına vakit ayırmasını ya da hobi edinmesini söyledim.
Çünkü köpek sahibi olmak geçici bir heves ya da yaralara merhem değil.
Mesela benim tüm hayatım Mini'nin ekseninde dönüyor.
O bir canlı ve sahibine ihtiyacı var; sevilmesi, eğitilmesi, bakılması ve yürütülmesi lazım.
Bizimki sürekli sokaklarda, seyahatlerde ve tek başına yaşıyor.
Diyelim King Charles gibi dışarıdan sevimli görünen bir köpek, çok ciddi sorumluluk istiyor. Ve her köpek, herkese uygun olmuyor.
Geçen hafta, Köpeklere Fısıldayan Adam Cesar Milllan'ın kitabını aldım. Adı 'Ailenin Bir Üyesi' (Epsilon'dan).
Köpek sahibi olmadan önce iki soluklanıp okumanızı öneririm. Cesar Millan; kendiniz ve hayatınız için doğru köpeği nasıl seçeceğinizi, evde koyulması gereken kuralları, köpeğinizin beslenme düzenini, yapması gereken egzersizleri, özetle köpeğinizi tanımanız ve onunla mutlu yıllar paylaşmanız için yapmanız gerekenleri anlatıyor.
Keşke iki yıl önce bu kitaba sahip olsaymışım. Şimdi öğrendiğim kadarını Mini'de uygulamaya çalışıyorum.
Bizimki saltanatının bozulmasından pek memnun değil ama yapılması gerekenler bunlar.
Uzun lafın kısası; lütfen yalnızlıktan, mutsuzluktan, sevgisizlikten veya daha fenası moda diye köpek almayın.
Bu sorumluluğu taşıyabilecekseniz alın. Üstelik dışarıda binlerce sahipsiz, yuvasız köpek varken...
Hiç yoktan, üşenmeyin de önce şu kitabı karıştırın.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.