AYŞE ÖZYILMAZEL

Arkadan konuşanlara yapılacak 5 işkence

Eee bu işler böyle... Savaş baltalarını göstere göstere çıkarmak nafile... Bu işin büyük şehri, köyü, kasabası, Alaçatı'sı, organik tarım dünyası yok.
Dedikodu kol geziyor sevgili okurlar...
İş yerinde, sosyal hayatta, arkadaş gruplarında, tanıyanlar tanımayanlar, hatta ailende bile çekiştiriyorlar insanı. Yooo, bu durumda 'Ne ekersen onu biçersin' felsefesi işlemiyor. Sen ne kadar başkalarını yargılamaktan, hayatlarını masaya yatırmaktan, onları beğenmemekten, eleştirmekten, kınamaktan uzak dursan da, yakın çevreni eleyip eleyip üç-beş kişiye indirsen de onlar sana yapıyor. Çünkü birileri, başkalarının yaşamına ahlak bekçiliği etmeden duramıyor, fenalıklar geçiriyor.
BANA BULAŞMAYIN!
Günün sonunda da laf bu; dönüp dolaşıp kulağına geliveriyor işte.
Eh, kişi de bu dedikoduları duyunca gıcık kapıyor haliyle. Velhasıl, benim bu dedikodu hadisesine yepyeni çözümlerim var sevgili okurlar.
Bugüne kadar sinirlendik, sinirlendiğimizle kaldık. Bağırdık çağırdık, isyanımızla kaldık. Kendimizi savunduk, çenemizi yorduğumuzla kaldık. Madem öyle dedim, dedikoduya işkenceyle çözüm buldum. Hem de eğlenerek, dalga geçerek, karşımdakilerin ezilmelerini izleyerek... Buyrun size, arkanızdan konuşanlara yapılacak beş işkence:
Lafın kulağınıza geldiğini öğrendiğinde panikleyen dedikoducan arkadaşa, 'Ay ben de duydum ama asla inanmadım. Sen tatlı çocuksun, hayatta hakkımda kötü şey söylemezsin' diyerek golü 90'a atmak!
Onu gördüğünüzde liseden kankinizi görmüş gibi sevinmek... Bakın nasıl acı çekiyor, inanamıyor, kendini kesesi geliyor.
Onun hakkında sağda solda güzel cümleler kurmak... Misal, 'Aaa severim, çok şekerdir...' Sizin kulağınıza gelen dedikodunun bu versiyonu da aynı hızla kişinin kendisine gidecek ve bünyesine utanç duygusu salınacaktır. Tabii varsa... Yoksa da boşverin, uzun vadede kendisi kaybeder.
Dedikoduyu size ileten 'ortalık karıştırma uzmanı'na, 'Lütfen bana böyle şeyler söyleme, duymak istemiyorum, olmaz öyle şey' çıkışı yapıp mesajınızı cümle âleme göndermek. Mesaj ne mi? 'Bana bulaşmayın.'
Arkanızdan konuşanların en kötü günlerinde ve başarılarında yanlarında olmak... İlle de en yakınınız gibi koşmak zorunda değilsiniz. Arayın, Whatsapp'tan yazın, Facebook'tan, Instagram'dan emoji'leyin, like'layın, alkışlayın, 'üzgün surat'layın...
İnsanlar iyi ve kötü günlerinde yanlarında olanları asla unutmaz, o kişiler için bir anda kalplerinde 'dokunulmazlık' ilan ederler. Bir daha da dedikodunuzu yapmazlar.
Demem o ki, boşuna yormayın kendinizi; konuşan konuşur... Önemli olan; verdiğiniz tepki, kendinizi bilmeniz ve aldığınız pozisyondur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.