Futbol aşkı budur!

Yazımı yazarken Barceloneta'da kaldığım evin penceresinden aşağı bakıyorum, büyük bir coşku yaşanıyor çünkü akşam Barcelona-Real Madrid maçı var. Eşittir: Dünyanın en önemli rekabeti...
Oysa ki, Barcelona geçen hafta ligde şampiyonluğunu ilan etti. Peki şampiyonun belli olması şehirde maç heyecanını etkiledi mi?
Asla!
Erkeği, kadını, genci, çocuğu, turisti;
99 bin kişi kapasiteli Camp Nou stadını doldurmaya koşacak bu akşam.
(Yani dün) Bilet ararsanız, yok.
Sokaklar, kafeler, barlar, restoranlar taraftarlarla dolu; büyük bir kutlama var. Bizde derbi olunca İstanbul'da büyük bir gerginlik oluyor değil mi? Trafik kilitleniyor, bazen yollar kapanıyor, anneler çocuklarının maça gitmesini istemiyor, derbi maçına giden kadınlar cesur yürek sayılıyor, 'olay çıkacak' endişesi kol geziyor, futbolcular birbirinin üzerine yürüyor, hakeme yumruk kaldıran bile var...
Antrenörlerin kafasına şişeler atılıyor, koltuklar, küfürler havalarda uçuşuyor, maç sonunda kapılar kapatılıyor, taraftarlar sırayla dışarıya salınıyor.
İnsan özenmeden edemiyor; futbol aşkı böyle bi' şey işte. Bizdeki olsa olsa futbol savaşı...