PELİN KAYA

Kırmızı halının kodları

Geçtiğimiz hafta dünyanın en önemli yüksek saatçilik fuarı olan SIHH'den notlarımı sizlerle paylaşmıştım.
IWC'nin gala yemeğinden notlarımı ise yerim yetmediği için bu haftaya sakladım. Bu; kırmızı halının olduğu, erkeklerin smokin, kadınların birbirinden iddialı tuvaletleriyle katıldığı Hollywood esintili görkemli davetlerden biri.
Teması; koleksiyonlarının adı olan, mucitlerin atası Da Vinci'nin şifresinden yola çıkarak The Code of Me. Davet alanına girip hemen yerime oturmak yerine kırmızı halının önünde bir süre vakit geçirmek istiyorum. Buraya kadar gelip de bu müthiş olayı kaçırmak da benim şifrelerime ters.
Böylelikle enfes bir kırmızı halı şöleni başlıyor.
GIPTAYLA İZLEMELİK
Nasıl yabancıların ödül törenlerini gıptayla izliyorsak, kırmızı halıları da ayrı bir gıptalık. Her şey öylesine sistematik ve düzenli işliyor ki... Mesela ünlü bir isim kırmızı halıya çıkar çıkmaz marka görevlileri hemen basın tarafına gelip kısa röportaj istenip istenilmediğini soruyor. Röportaj isteyen olursa, sakin bir şekilde ünlü o tarafa doğru yönlendiriliyor.
En fazla beş dakika süren ayaküstü bir röportaj yapılıyor.
Soruların arasında asla özel hayatla ilgili bir şey yer almıyor.
Her ünlüye mutlaka, galaya özel olarak, ilk kullandıkları saat de soruluyor. Her şey fazlasıyla profesyonel. Sakin ve olması gerektiği gibi.
Kırmızı halı öncesi ya da sonrası dünya medyasına fotoğraflar veriliyor. Üstelik sıkılmadan, istenilen her açıdan. Ne 'Bu kadarı size yeter' diyen var, ne de şımarıkça el kol hareketleri yapan.
Poz vermenin ayrı bir yetenek gerektirdiğini burada bir kez daha anlıyorsunuz.
TEK AKSESUVAR SAAT
Ünlülerin çoğu saatin ön plana çıktığı kıyafetleri tercih etmiş. Saat dışında başka hiç bir aksesuvar görmedim desem yeridir. Hele Oscarlı oyuncu Rosamunda Pike'ın siyah kadife kumaştan straples bir elbiseyle yakaladığı sade şıklığına uzun süre hayran hayran bakakalıyorum.
Gözüm bizdeki kırmızı halılardan alışık olduğumuz jean pantolonlu, saçı sakalı birbirine girmiş, sözüm ona özgün olduğunu sanan tipler arıyor ama yok, elbette yok. Markanın tek Türk elçisi Tuba Büyüküstün, Özgür Masur imzalı çok şık bir elbiseyle beliriyor. Tuba'ya kısa saç o kadar yakıştı ki, mümkünse hiç uzatmasın. Cesur elbisesi ve kendinden emin duruşu, harika bir eşleşme olmuş.
Unutulmaz anılarım ve notlarımla bir kırmızı halı serüvenim de burada son buluyor...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.