Ağlayan komando resmi ve objektif gazetecilik
KANLAR İÇİNDEKİ ASKER
Ama kendinizi biraz kötü hissetiniz değil mi? Sonuçta kanlar içerisinde ağlayan bir adam vardı o fotoğrafta. Bir gazeteci olarak ben bayağı bir kararsız kaldım. Çünkü objektif gazetecilik adına ortada güzel bir iş duruyordu. Hürriyet, kendi ülkesini zor düşürme pahasına, bu fotoğrafları yayınlamıştı. Ancak bir de Taha Kıvanç'ın dünkü yazısında belirttiği gibi; İsrail askerlerinin gemilerde bulunan herkesin fotoğraf makinelerini ve kameralarını toplaması var! Makineler ya kırıldı ya da içlerindeki kartlar alındı. Kim bilir o kartlarda ne görüntüler vardı? Belki de bir İsrailli askerin yerde yatan yardım görevlisinin kafasına kurşun sıkarkenki fotoğrafı da vardı. Hayatlarını kaybedenlerin çoğu kafalarına sıkılan kurşunlarla öldüler çünkü. Ama o görüntüler ortada yok. Şu an için elimizdeki en etkileyici kare, kanlar içerisinde ağlayan asker görüntüsü.
BAŞINA DARBE ALDIN MI?
Açıkçası İsrail'in ekmeğine yağ sürüldü. İsrail Ordusu da bu fotoğraflar için 'Aktivistlerin İsrailli askerleri öldürmeye çalıştıklarına açık ve kesin kanıt sunduğu' yorumunu yaptı. Birçok İngiliz gazetesi de bu fotoğraflara geniş yer ayırdı. Bu fotoğrafların nasıl elde edildiğine dair ortada bir sürü komplo teorisi var, bu konuya hiç girmeden dün Hürriyet'te çıkan Cansu Çamlıbel'in Kudüs izlenimlerinin yer aldığı 'İsrail Sorgu Çadırı' adlı habere dikkatinizi çekmek istiyorum. Yardım gemilerindeki insanların sorgularında tercümanlık yapan sekiz Türk Yahudi'sinden biri Hürriyet'e konuşmuş. Kimliği gizli tutulan tercüman aynen şu açıklamaları yaptı:
Vay be hiçbiri dayak yememiş ve 50-60 kişi böbrek taşı düşürmüş hem de hepsi aynı anda! 'Ağlayan komando' ve 'İsrail sorgu çadırı' haberlerinin üst üste yayınlanması da ayrı bir yazı konusu aslında!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.