Sifonu çekmeyin bırakın koksun

Katıldığı bir programda su tasarrufu ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Orhan Kural, "Lütfen tuvaletlerdeki sifonları her seferinde çekmeyin, kokudan bir şey olmaz.
Üç-dört defa tuvaletinizi yapın, biraz koksun, ondan sonra sifonu çekersiniz" demiş.
Bundan sonra bir kafede ya da restoranda sifonu çekilmemiş tuvalet görürseniz, aklınıza Orhan Kural gelecektir muhtemelen.
Durun, hemen dalga geçmeyin.
Soma maden faciasında ölenler için "Karbonmonoksitle ölüm, güzel ölümdür" dediğinden beri Kural'ın açıklamalarına şüpheyle yaklaştığınızın farkındayım. Ancak Kural'ın üç-dört defadan kastı, küçük tuvaletse bu kez mantıklı konuşmuş.
TASARRUF ŞART
Sanılanın aksine en çok su tüketimi duşta değil, tuvalette gerçekleşiyor.
Elbette hijyen diye bir şey var; sifonlar çekilmezse hastalıklar artar. En azından şu yapılabilir; küçük ve büyük düğmesi olan, küçüğe basıldığında daha az su harcayan sifonların kullanımı teşvik edilebilir.
Sifon çekmemek şimdilik radikal bir önlem ama ileride bu bile gerekebilir. Özellikle İstanbul'da su tasarrufu teşvik edilmeli.
Su kaynakları hızla azalırken İstanbul'un su tüketimi artıyor.
İSKİ'nin verilerine göre; İstanbul'da ortalama su tüketimi, beş yıl öncesine göre günlük 250 bin metreküplük bir artış göstererek yüzde 12.5 arttı. İklim değişikliğini ve kar yağışının azalmasını da hesaba katarsak, insanlar su tasarrufu için okul çağından itibaren bilinçlendirilmeli.
Yoksa gelecekte rezervuarları dolduracak su bile bulamayız!