Bir Ertem Eğilmez filmi: 'Marslı'
Twitter'da "'Blade Runner', 'Alien' gibi efsanevi filmlere imza atmış Ridley Scott'ın, yaşlanınca Ertem Eğilmez'e dönüşeceğini tahmin etmezdim!" diye bir yorum vardı. Doğru tespit. Matt Damon'ın başrolünü oynadığı 'Marslı' (The Martian), o kadar pozitif enerjiyle dolu, o kadar keyifli bir film ki; bir ara kendimi 'Mavi Boncuk' veya 'Sev Kardeşim' izliyormuş gibi hissetim. Bir filmde hiç kötü karakter olmaz mı; hele ki bilimkurgu türünde çekilmişse! Filmde insanoğluna sorun çıkaran tek şey Mars ama ona da kızamıyorsunuz. Sonuçta o bir gezegen; tabiatı gereği fırtına, ısı ve basınç farkı ile insanlara sorun çıkarıyor. Ama bir kaza sonucu öldü sanılıp Mars'ta bırakılan kahramanımız 'Mart Watney' (Matt Damon), Mars'a inat yaşam mücadelesi veriyor.
Kendi dışkısını gübre yapıp patates yetiştiriyor, her türlü sorunu anında çözüyor, koli bandı ve naylonla laboratuvarını, roketini tamir edebiliyor.
Andy Weir'in filme esin kaynağı olan kitabında, 'Mart'ın büyük bir yaşam mücadelesi verdiğini, yaşadığı korku ve yalnızlığın tarif bile edilemeyeceğini söyleyen arkadaşlar vardı. Onlar da filmde hayalkırıklığına uğramış. Haklılar; 'Mart', sanki Mars'a daha önce 10 kez yolculuk yapmış, gezegenin muhtarı gibi takılıyor filmde.
140 dakikalık süresine rağmen filmde zaman algısı da iyi kurgulanmamış. Mars'a yolculuk, Beşiktaş'tan Taksim'e dolmuşla çıkar gibi anlatılmış. 'Mart'ın Mars'ta aylarca aç kalması, tek bir sahnede geçiştirilmiş. 'Mart'ı kurtarmak için tüm dünyanın seferber olması, uzaya iki roket daha fırlatılması da mantıklı gelmiyor. 'Mart'ı geri döndürmek için insanlığın geleceği adına hayati nedenler sunulmalıydı.
Kahramanlarımız güle oynaya Mars ve dünya arasında mekik dokuyor. Birkaç yıl fazladan uzayda kalmak kimseyi üzmüyor falan...
Bu arada bol bol tek süper güç Amerika edebiyatı yapılıyor. Özetle 'Marslı'; ne 'Interstellar' gibi sağlam bir öyküye, ne de 'Gravity' kadar heyecan ve gerilime sahip. 'Ridley Scott gibi bir efsane, nasıl bu kadar hata yapar?' diye düşünüyor insan. Mantık hatalarını kafaya takmazsanız, 'Marslı' her şeye rağmen görselliği ve öyküsüyle kendini izlettiriyor.
İnsanoğlunun bir gün Mars'a yerleşeceğini düşündüğünüzde bile, kafa yorduğumuz konuların, insanlık tarihi adına bir anlam ifade etmediğini daha iyi anlıyorsunuz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.