MEVLÜT TEZEL

Çiğ beslenme

Son yıllarda büyük ilgi gören raw food yani (çiğ beslenme) aslında yeni bir trend değil. Raw food'un orijini, 1800'lü yıllardaki Doğal Hijyen Hareketi'ne kadar uzanıyor. Raw food'u; 40/47 dereceden fazla ısıtılmayan/ pişirilmeyen yiyecekler olarak tanımlayabiliriz. Bu akım, 47 derecenin üzerinde ısıya maruz kalmış hiçbir gıdayı tüketmemeye dayanıyor. Çiğ yemeğin; bağışıklık sistemini güçlendirdiği, diyabet, kanser gibi hastalıkları önlemeye ve hücre yenilenmesine yardımcı olduğu iddia ediliyor. Sebzeler, meyveler, tahıllar, otlar, baklagiller, kuruyemişler, filizlenmiş tohumlar ve deniz bitkilerin öncelikli tüketildiği bu beslenme akımında işlenmiş, kimyasal ürünler asla tüketilmiyor.
Raw food'da fazla kalori hesabı yapmaya da gerek yok; çünkü çiğ olan her şey vücut tarafından tamamen sindiriliyor.
Raw food'da asıl zor olan çiğ beslenmenin lezzetsiz, zor ve sıkıcı olduğu önyargısını kırmak. İşte size bu önyargıyı kırmak için bir kitap önereceğim: 'Elçin Oflaz'la Raw Food Mucizesi'.
BİR YAŞAM BİÇİMİ
Sağlıklı beslenme danışmanı ve gurme raw food şefi Elçin Oflaz, 2000 yılında New York'ta psikoloji eğitimini tamamladıktan sonra Lenox Hill Hastanesi'nin psikiyatri servisinde çalışmış. Donna Karan'ın Amerika'daki Urban Zen Vakfı'nın kuruluşuna tanık olan Oflaz, burada, dünyaca ünlü isimlerin katıldığı raw food hareketinin içinde yer almış. 2010'da Amerika'daki Hippocrates Health Institute'da sağlıklı beslenme eğitmenliğini tamamlayan Oflaz, yeni kitabında raw food'un tüm inceliklerini anlatıyor.
Kitap; çorbalar, salatalar, ana yemekler, masum tatlılardan oluşan zengin bir raw food mönüsü sunuyor. Ama kitapta fazlası da var... Yüzde 65-70 oranında çiğ yiyeceklerle beslenerek gelişen yaşam kalitesi, şeker bağımlılığından kurtulma, duygusal ve bedensel farkındalık dahil, A'dan Z'ye raw food felsefesi anlatılıyor.
Oflaz şöyle diyor: "Çiğ yiyeceklerle beslenerek toksinlerden arınan vücut hücre yenilenmesini hızlandırır. O nedenle raw food beslenme alışkanlığının edinilmesi çok önemli. En azından yiyeceklerin tamamının değilse de, yüzde 60-70'inin çiğ tüketilmesi gerekir." Bu kitabı okuduktan sonra raw food beslenmeye başlar mısınız bilmem ama beslenme şeklinizi gözden geçireceğinize eminim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.