15 Temmuz’da halk neden evde oturmadı?
SANKİ SALGIN BİTMİŞ GİBİ...
13 Temmuz'da Covid-19 vaka sayısı 6 bin 285'e çıktı, 46 kişi hayatını kaybetti. Normalleşmeyle birlikte vaka sayısının artması bekleniyordu. Ülkemizde 13 Temmuz'a kadar yapılan aşı sayısı toplamda 59 milyon 471 bin 472'ye yükseldi. Aşılamada en başarılı ülkelerden biriyiz ama sadece aşı yetmez!
İnsanlar eskisi gibi maske kullanmıyor, sosyal mesafe unutuldu. Toplumda sanki salgın bitmiş havası hakim.
Dokuz günlük bayram tatili için 10 milyon insanın seyahat etmesi bekleniyor. Büyük bir insan hareketliliği yaşanacak ülkemizde ve vakalar daha da artacak.
Aşılamada en başarılı ikinci ülke olan İngiltere'de bile 13 Temmuz'da 36 bin 660 vaka tespit edildi!
Ülkemizde en az aşı yapılan iller arasında yer alan Siirt ve Ağrı geçtiğimiz haftaya göre vaka sayısının en çok arttığı iller aynı zamanda! Elbette insanların aşı olmama özgürlüğü var ama aşı karşıtlarını ikna etmek için daha çok çalışmalıyız. Delta virüsü hızlı yayılıyor. Umarım virüse karşı toplumsal bağışıklığımız hızla artar ve eylül ayında okulların açılmama ihtimalini konuşmayız.
GAZETELER GOOGLE'A KARŞI HAKKINI ARAMALI
Google, Facebook gibi internet devlerine açılan davaları ve sonuçları sık sık bu köşede yazıyorum. Çünkü aynı sorunlar ülkemizde de yaşanıyor. 2015'te kurulan Google'ın çatı kuruluşu Alphapet'e Fransa Rekabet Kurumu tarafından 593 milyon dolar para cezası verildi.
Bazı haber yayıncıları Google'ı telif hakkı ihlaliyle suçlamıştı. Bu soruşturmanın tamamlanması ile Google telif hakkı ihlali yaptığı gerekçesiyle para cezasına çarptırıldı. Ayrıca Google, Fransa'daki haber yayıncılarıyla iki ay içinde anlaşamazsa günlük 900 bin Euro'ya kadar ekstra para cezasıyla karşı karşıya kalacak.
Ülkemizde de Google, Facebook gibi internet devlerine karşı medya kuruluşları birlikte hareket etmeli, söz konusu şirketlerin varsa telif hakkı ihlalleri, davalar açılmalı. Bu tekelleşmiş şirketler medya kuruluşlarının özgün özel içeriklerini telif ödemeden kullanıp büyük kârlar elde ediyorlar. İçerik üretenlerin hakları korunmalı ki, medya kamu görevini daha iyi yürütsün.
SPOTİFY İÇİN ÜÇ KURUŞA ÇALIŞIYORLAR!
Ekonomi ve teknoloji yazılarıyla dikkat çeken Anıl Aba, 'Spotify'ın üç kuruşluk telif denklemi' yazısında dijital 'Streaming' devi Spotify'ın telif ödeme politikasını araştırmış ve şu ilginç sonuca varmış:
"Sanatçıların Spotify'dan dinleme başına 0.00348 dolar bir telif ödemesi aldıkları ortaya çıkıyor. Bu da yaklaşık 0.03 TL, yani üç kuruş ediyor. Şimdi her bir dinleme için, tahmini ve ortalama, üç kuruşluk telif ödemesinin (Tavan tahminden) dörtte birinin, yani 0.0075 liranın, müziği üreten sanatçıya ulaştığını varsayarak bir hesap yapalım: Türkiye'de brüt asgari ücret 3577 TL. olduğuna göre, dört kişilik bir müzik grubunun elemanlarının birer asgari ücret kazanması için ayda 1 milyon 907 bin 773 kez dinlenmiş olması lazım..."
Özetle eğer yıldız şarkıcı değilseniz, daha önce birçok albüm çıkarıp sürümden kazanamıyorsanız Spotify'ın kölesi gibi çalışıyorsunuz demektir.
Birçok genç şarkıcı Spotify'da var olmak için azimle çalışıyor. Oysa dinlenilmeyi artırmak için takipçi satın alan ya da dinlenme oranlarını manipüle etmeye çalışan kurnazların bile bu denklemde hak ettiği kazancı elde etmesi çok zor!
Spotify, Apple Music, YouTube Music gibi dijital 'streaming' devleri, şarkıcıların DVD, CD satışlarına büyük darbe vurdu. Şarkıcılar konserler dışında müzikten para kazanmak istiyorlarsa artık dijital 'streaming' devlerine çalışmak zorunda!
Eskisi gibi kaliteli müzik eserlerinin ortaya çıkmamasının en büyük nedeni de 'streaming' şirketlerinin şarkıların telif hakları için adil ücret ödememesi. Ünlülerin çok, ünsüzlerin dinleme başına 3 kuruş kazandığı bu düzende yeni yıldızlar ve 'hit' şarkılar zor çıkıyor.
Altyazı
- Kadınları nasıl bu kadar iyi yazabiliyorsun?
"Bir erkeği düşünüyorum sonra da mantık ve sorumluluğu çıkarıyorum."
(As Good As It Gets)
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.