Ev hanımlığının yükselişi
Sosyal medyada 'tradwife' akımıyla ilgili paylaşımlar önüme daha çok düşmeye başladı.
'Tradwife'ı Türkçeye 'geleneksel eş' ya da 'ev hanımı' diye çevirebiliriz.
Özellikle ABD ve Avrupa'da popüler olan bu akımı benimseyen kadınlar, hayatlarını kocalarına, çocuklarına ve ev işlerine odaklıyorlar.
Feministleri duyduklarında dehşete düşüren 'tradwife', bir anlamda feminizmin anti tezi.
Bu akımın en güçlü temsilcisi ise Instagram'da 10 milyondan fazla takipçisi bulunan Hannah Neeleman.
Hannah bir çiftlikte yaşıyor. Tüm ev işlerini kendisi yapıyor.
Ekmeğinden turşusuna her şeyi kendi üretiyor ve sekiz çocuk birden büyütüyor.
Çocuklarının kıyafetlerini dikiyor, ders çalıştırıyor. Elbette Hannah, yaptığı paylaşımlardan da büyük gelir elde ediyor.
Aslında 'tradwife' akımı, pandemi döneminde zirve yaptı.
Eve temizliğe gelip yemek de yapan kadınlar, bakıcılar pandemide dışarı çıkamayınca, kariyer ve iş odaklı kadınlar temizliği, yemeği, çocukların bakımını üstlenmek zorunda kaldı.
Ve bu süreçte bazı kadınlar ev hanımlığını sevdi. Yaptıkları yemeklerle gurur duymaya, ev işi yapmayı tatmin edici bulma başladılar.
Bazıları yaptıkları ev işlerini sosyal medyada öyle güzel sundular ki, kadınlarda Hannah Neeleman gibi olma isteği arttı.
Öte yandan feministler, 'tradwife' akımının kadın-erkek eşitliğine zarar verdiğini ve kadınların eskiden olduğu gibi yine ekonomik olarak kocalarına bağımlı kalmaya zorlayacağını ileri sürüyorlar.
Bu akım dünyada hızla yayılıyor. Bizde ise durum biraz karışık.
PRENSES ERKEKLER!
Ülkemizde zaten ev hanımı geleneği devam ediyor. TÜİK'e göre 2023 itibarıyla yaklaşık 11 milyon ev hanımı bulunuyor.
Çalışabilecek yaşta olan kadın nüfusunun yaklaşık yüzde 34,4'ü de iş gücüne dahil değil.
Ancak 'Tradwife' akımı ülkemizde pandemiyle birlikte özellikle çalışan kadınları etkilemeye başladı.
Hayat pahalılığının artması, temizlikçiye, bakıcıya, okul servisine verilen paraların toplamı çalışan kadının maaşına denk hatta geçmeye başlayınca bazı çalışan kadınlar zorunluluktan ev hanımlığını tercih etti.
Elbette bunu başta ekonomik zorunluluk olarak gören ama daha sonra kendini ailesine, ev işlerine ve çocuklarına adamaktan mutlu olanlar da var.
Peki, 'tradwife'ın erkek karşılığı olan 'geleneksel kocalar' ne durumda?
Eşinin sadece evinin hanımı olmasını isteyen erkeklerin kaçı sadece kendi maaşıyla ailenin tüm masraflarını karşılayabiliyor? Evde arızalanan her şeyi tamir eden, her sorunu çözmeye çalışan, mızmızlanmayan güçlü erkeklerin sayısı da azalmıyor mu?
Elini sıcak sudan soğuk suya sokmayan, her şeyin önüne hazır gelmesini bekleyen, en küçük tartışmada soluğu annesinin yanında alan, ailesi ve kendisine odaklanmak yerine sosyal medyada takılan, izlediği dizinin yeni sezonunu mangal yakmaktan daha çok önemseyen 'prenses erkekler' ne olacak?
Sayıları hızla artmıyor mu?
NOEL BABA'NIN ÇATISINI VİLLASINA TAŞIDI
Demre Müze Müdürü Nilüfer Sezgin, Noel Baba olarak bilinen Aziz Nikola Kilisesi'nin koruyucu çatısını, villasına taşıdı iyi mi?
Sezgin depoya kaldırılan çatı sisteminin malzemelerini parça parça kendi yaptırdığı villa inşaatına taşımış.
Anlaşılınca görevinden alınıp, soruşturma açılmış.
İddialara göre ayrıca Sezgin, 1'inci derece sit alanı olan bir alanda arsa satın aldı. Bu arsanın sit derecesi değiştirildi ve inşaat yapımına uygun hale getirildi.
Sezgin de arsa üzerinde villa inşaatına başladı.
İnşaat devam ederken bakanlık müfettişleri iddialarla ilgili soruşturma başlattı.
Yeni yapılan villaların inşaat malzemesi de araştırılsın. Onları da bir yerlerden getirmiş olabilir.
Umarım 1'inci derece sit alanındaki arsanın sit derecesini değiştiren belediye başkanına da soruşturma açılmıştır.
Müzedeki eserler tek tek sayılmalı!
MÜŞTERİ HER ZAMAN HAKLIDIR
2024'ün ilk iki ayında Tesla'nın Avrupa satışları yarı yarıya düştü.
Elon Musk'ın fabrika kurduğu Almanya'da bile satışlar yüzde 70 düştü. Bu düşüş başta Çin araçları olmak üzere elektrikli araçlarda rekabetin artmasıyla açıklanamayacak kadar dramatik. 100 binden fazla Alman'ın katıldığı bir ankette, ankete katılanların yüzde 94'ü bir daha Tesla aracı satın almayacağını açıkladı.
Musk'ın Avrupa siyasetine karışması ve Almanya seçimlerinde aşırı sağ AfD'yi desteklemesinin faturası ağır oldu.
ABD'de demokrat seçmen de Donald Trump'ı fanatik bir şekilde destekleyen, garip siyasi fikirleriyle güven ortamını azaltan Musk'a cezayı kesti! Tesla araç almıyorlar, Tesla hisselerini satıyorlar. Musk'ın serveti aralık ayından bu yana 121 milyar dolar azaldı. "Müşteri her zaman haklıdır" sözü klişe ama hayatın gerçeğidir. Çağımızda müşteriler sosyal medya sayesinde organize de hareket ediyor.
Artık markaların en büyük korkusu küresel çapta boykota maruz kalmak. Trump'ın beyaz sarayın önüne Tesla araba çekmesi de Musk'ı kurtaramayabilir!
SÜPER LİG, AVRUPA'DA YARIŞAMAZ
Fenerbahçe'nin Rangers'a elenmesiyle birlikte Türk takımları yine Mart ayından öteye geçemedi. Bütün takımlarımız elendi.
Galatasaray'ın bile derbiyi düşünüp AZ Alkmaar karşısında ikinci yarıda Osimhen gibi yıldızları kenara çekmesi çok şey anlatıyor aslında.
Takımlarımız Avrupa'da son ana kadar tur atlamanın peşinde koşması gerekirken Süper Lig'i önemsemeleri düşündürücü. Başakşehir'in bile Avrupa'yı değil ligi ön planda tutması aslında futbolumuzu batırıyor.
Başarısız hakemler yüzünden ligin temposunun Avrupa'nın çok altında kalması, sınırsız yabancı transfer politikasının ligi huzur evine çevirmesi vs. Süper Lig'in bu haliyle Avrupa'da yarışmasını beklemek hayalcilik.
Süper Lig, şu an İngiliz ve Alman futbolunun ikinci liglerinin de gerisinde. Ve Opta tarafından dünyanın en güçlü 18. ligi olarak kabul ediliyor.
Altyazı
"Asıl mesele, sorularına cevap ararken kaybolmamaktır." (Blade Runner)
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.