14 yıl yetiştirme yurdunda kalan Şükriye Tutkun: Devlet benim babamdır
Türk halk müziğinin güçlü sesi Şükriye Tutkun, GÜNAYDIN'a konuştu. Yetiştirme yurdunda büyüyen Tutkun, kendisine 'Yandaş' diyenlere "Evet yandaşım, hiçbir partinin değil, devletimin yandaşıyım çünkü devletim benim babam oldu" dedi.
SALDIRILARI ANLAMIYORUM
Maalesef yorumları üzülerek okudum. Özellikle Cahit Berkay, Alpay, Özdemir Erdoğan gibi müzik tarihine geçmiş isimlere yapılan saldırıları anlamak mümkün değil. Benim için de yazdılar, önemli değil. Ben 14 yıl devletin yetiştirme yurtlarında kaldım. Devletin korumasında yetişmiş devletin sanatçısı olarak Cumhurbaşkanlığı forsu önünde konser vermek benim için öncelikle vazifedir. Şeref duydum teklif edildiğinde. Başka sanatçılar bu duyguyu anlayamaz. Biz yurtta yetişenler için devletimizin yeri ayrıdır; devlet bizim babamızdır, ailemizdir. 'Yandaş' diyorlar bana, evet yandaşım, hiçbir partinin değil, devletimin yandaşıyım çünkü devletin çocuğuyum. Ben nankör değilim, beni koruyan, gözeten, anneminbabamın, akrabalarımın yapmadığını yapan, kocaman kanatları olan devletime tüm yurtlu kardeşlerim gibi minnettarım ve ömrümün sonuna kadar da bağlı kalacağım.
Birkaç belediye ile yaşadığım sorun yüzünden tüm CHP'li belediyeleri zan altında bırakmak istemem. Ama İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleriyle ilgili sorunlar yaşadım, ertelenen konserleri her ne kadar inkar etseler de yayınlanan fotoğraftan sonra tekrarlamadılar. Defalarca aradığım, bir konser için sözleşme yaptığım halde altı yıl oldu sesleri çıkmadı.
ÖĞRETMENLERİM ANNEM DEVLETİM BABAM OLDU
SOSYAL MEDYADA DÜZENLEME VE CEZALANDIRMA ŞART
Aslında sadece sosyal medyada değil, insanlar arasında da bir düzenlemeye gidilmeli, insanlar kendini biraz düzeltmeli artık. Hiç mi büyümeyeceğiz! Birbirine saldıran gruplar, birbirinin açığını bulup yerden yere vuranlar, iftira atanlar, karalayanlar, hakaret, tehdit, taciz... Nasıl bir kin kusmak, nasıl her şeyi bilinçlice yanlış anlayıp çirkin yorumlar yapmak... İnanın yapılan yorumları okurken ben utanıyorum. Bana yapılan hiç kalıyor onların yanında. Hele geçtiğimiz günlerde dünyaya yeni merhaba demiş bebeği sözlerle taciz edip ailesine hayatı kapkara edecek kadar seviyesizleşen bu zihniyeti hiçbir zaman anlayamayacağım. Düzenleme ve cezalandırma şart, bizler bundan anlıyoruz zira.
ÜNLÜ ÜNSÜZ FARK ETMİYOR ŞİDDETİN SEBEBİ İLETİŞİMSİZLİK
Şiddetin önüne geçmek için şiddeti hayatımızdan çıkarmayı istemek lazım. O kadar tahammülsüz olduk ki her şeye kızıyoruz, hiddetleniveriyoruz. Aşık Veysel'in Uzun İnce Bir Yoldayım türküsünün hikayesi geldi aklıma. Kendisini terk edeceğini bildiği eşinin, gece evden kaçarken giyeceği ayakkabısının içine bir tomar para koyuyor. Bu memlekete töre cinayetleri, kadına karşı uygulanan şiddet mi yakışır yoksa Aşık Veysel gibi hayatında hiç kitap okumasa, okuyamasa bile kitap gibi hayatlar yaşayan adamlar mı? Konuya ünlü ünsüz diye ayırt etmeden yaklaşmak gerekirse yorumum şu olur; çağımızın en büyük sorunu iletişimsizlik ve bu beraberinde şiddeti getiriyor.
KOMŞUMU SAVUNDUĞUMDAN SOLCU ARKADAŞLARIMIZIN HEDEFİ OLDUM
İnsanların araştırmadan körü körüne kirli bilgilerle insanları kirletmeye çalışması büyük haksızlık. Önyargı en büyük düşmanımız. 'Kaçak inşaat yapıyor, yalıda oturuyor' dedikleri komşumu savunduğum, yalanlarını yüzlerine vurduğum için solcu arkadaşlarımızın hedefi oldum. Bu kişi önemli bir kişi olmasaydı kimsenin umurunda olmayacaktı. Nitekim 20 yıllık komşumuz kanser hastası Zeynep Teyze ve yine kanser hastası oğlu rahmetli Bekir'in oturdukları vakıf evi satıldığında, gözlerinin yaşına bakmadan insanları sokağa attılar ve ne acıdır ki o ev şu an hâlâ boş. Hiçbir Kuzguncuklu entelektüel, solcu arkadaşımız destek olmadı. Çünkü sansasyonel bir durum yoktu bu olayda. Aksiyon yoktu, heyecan yoktu.
O HABER SONRASI BELEDİYEDEN ARKA ARKAYA ARADILAR
Ne yazık ki doğru. Üç yıldır bu arkadaşlardan konser ödemesiyle ilgili haber bekliyorum. Murat Haznedar başkanken yapılan konseri kimse üstlenmek istemedi, aramadığım CHP'li kalmadı tanıdık. Hiç kimse yardımcı olamadı. CHP'li bir başka belediye başkanı bile sağ olsun o kadar uğraştı ki o da pes etti. Tatsızlık olmasın istedim, 'Bedava bir konser daha yapalım, bu sizlerin suçu değil' diye teklif ettim, kabul ettiler, ama tarih vermediler. Ta ki haber olana kadar. Keşke böyle olmasaydı. Şimdi arka arkaya arıyorlar ama artık avukatımla konuşacaklar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.