Sophıa Loren ile dün, bugün ve yarın
hınzır ve çekici
Antik Yunan heykellerine benzeyen görkemli güzelliği ile bilinen Loren'in son derece içten bir dille anlattığı hayat hikayesi; ünlü olmanın tarihin her döneminde, her coğrafyada ne kadar zor olduğunu kanıtlıyor. Beni oldukça etkileyen bu kitap vesilesiyle, ünlü yıldızın kıyafetlerinden bahsederken, aynı zamanda Hollywood'un klasik döneminin güzellik ve estetik anlayışına da değinmek istiyorum.
Hınzır ve baştan çıkarıcı tarzı ile sadece iyi bir oyuncu değil, aynı zamanda bir stil ikonu olan Loren asla kendini beğenmiş bir kadın olmamış.
Güzelliğine methiye düzenlere, "Bu koca eller, ayaklar ve ağızla mı?" diye sorduğu hâlâ anlatılır. Kum saati görünümlü vücudunun tüm güzelliğini yansıtan, omuzları açık bluzlarının altına giydiği volanlı eteklerini, incecik belini belirginleştiren kalın kemerlerle süslemesi onun en belirgin tarzıdır. İri dalgalı kestane saçlarını, dağınık bir topuz yaparak ensesinde de toplar.
İri göğüslerini belirginleştiren derin dekolteli ve askılı gece kıyafetleri ise katıldığı her davette göz doldurmuştur eminim. Çok feminen bir tarza sahip olan yıldızın giyimde en çok tercih ettiği renkler ise beyaz, çikolata kahve ve bordo. Sophia Loren'in en sevdiğim üç kıyafeti ise sırayla şöyle:
1- 80 yaşında Los Angeles'ta katıldığı 'Dark Places' filminin galasında giydiği siyah, yakasında üç penceresi olan elbise. Bu elbise ile Loren bana ve tüm hemcinslerine umut ışığı oldu.
2- 1959 yapımı 'That Kind of Woman' filminde giydiği puantiyeli, derin göğüs dekolteli, yakasında çiçek olan ipek elbisesini tam yedi Oscar sahibi olan Hollywood'un en ünlü kostümcüsü Edith Head tasarlamış.
3- 1960 yılında çektiği 'The Millionairess' filminde giydiği Pierre Balmain imzalı, onun tarzını en belirgin şekilde yansıtan beyaz elbise.
Ne denir ki; güzellik yaşta değil, stilde ve kendine saygıdadır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.