SAİT GÜRSOY

MEB’den doğru bir adım

İlkokul 1, 2, 3 ve 4'üncü sınıflarda değerlendirme sınavla yapılmayacak. Bu kademedeki öğrencilerin akademik ve sosyal gelişiminin takibi ders öğretmenleri tarafından yapılacak. Notlandırma, bu takip sonucu ortaya çıkan değerlendirmelerle, süreç odaklı olacak. Öğrenciler, katılım gözlem formları, oyun temelli değerlendirmeler ve verilen görevleri yerine getirme amaçlı ölçme araçları ile takip edilecek. Bu değişimi, Yiğit Okulları Genel Müdür Yardımcısı Derya Kargılı ile değerlendirdik.
Öğrencilerin gelişim düzeyleri, öğretmen rehberliğinde gerçekleştirilen bireysel ve grupla yapılan etkinliklere katılım gözlem formları, oyun temelli değerlendirmeler ve verilen görevleri yerine getirme amaçlı ölçme araçları ile takip edilecek.
Yönetmelik kapsamında ilkokullarda, öğrencilerin Türkçe'nin doğru ve güzel kullanımını geliştirmek amacıyla dinleme, konuşma, okuma ve yazma becerilerinin izlenmesi ve geliştirilmesine yönelik özel olarak geliştirilen ölçme araçları kullanılacak. Bu sayede okuduğunu anlayan, kendini ifade edebilen, hayatın ve kendi amaçlarını belirleyip geliştiren nesiller yetişecek. Gelişimlerinin izlenmesi için 2 yılda bir '4 beceride Türkçe dil sınavı' yapılacak.
SINAV SÖZCÜĞÜ KAYGI OLUŞTURUYOR
Akademik becerilerin izlenmesi ve değerlendirilmesi ile öğrencilerin gerçek yaşam senaryoları üzerinden eleştirel düşünme, problem çözme, muhakeme etme, yorum yapma gibi üst düzey düşünme becerilerini edinme seviyelerinin il düzeyinde izlenmesi ve yıllara göre karşılaştırılması yapılacak. Çocuklar 6 yaşında ilkokula başlamakla beraber evden uzaklaşma ve okul hayatına alışma, sınıf ortamına adapte olma gibi stres faktörleriyle baş etmeye çalışıyorlar. Sınavlar bu süreçte öğrencilere artı bir yük bindirmiş oluyor. Sınavların okul kaygısını artırdığı da biliniyor.
Okullarda odak noktası çoğunlukla bilişsel ve akademik gelişim üzerinde. Oysa ilkokul çağındaki bir çocuğun sınav notları ve sıralama yoluyla değerlendirilmesi, onu pekâlâ olumsuz etkileyecek. Öğrenmenin gerçekleşmesi için sınavlar hiçbir zaman tek başvuru kaynağı olmamalı. Burada sınıf öğretmenlerinin gözlemleri, analiz yeteneği, görüş ve değerlendirmeleri daha çok önem kazanacak.
Sınav sözcüğü ilkokul için pedagojik değil. Öğrencilerde kaygıyı tetikliyor. İlkokulun temel işlevine ve kapsamına baktığımızda, sınavların doğru olmadığını düşünüyorum. Bu anlamda ilkokulda sınavların kaldırılması olumlu bir değişim. Not vermek yerine, öğrencilerin kazanımlarının değerlendirilmesi daha da önemli. Milli Eğitim Bakanlığı böyle bir değişimi yaparak çok doğru bir adım attı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.