Empatiyi, hümanizmi anladık da komik olmayalım
Diyarbakır'a yeni tayin edilen Emniyet Müdürü, ağzını açar açmaz şu hikmeti yumurtlamış: 'Dağda ölen teröriste ağlamıyorsanız insan değilsiniz. Ama çoluk çocuk demeden katleden teröristi enterne edemiyorsanız da devlet değilsiniz.' Siz şu lâfın azametine bakınız...
Demek ki büyük mütefekkir ve hümanist Diyarbakır Emniyet Müdürü'ne göre, dağda ölen bir teröriste ağlamayan 70 küsur milyonluk milletimiz insan değil; teröristi enterne edemeyen (gözaltına alamayan) Türkiye Cumhuriyeti de devlet değil...
İşin ilgi çekici olan tarafı, bu emniyet müdürü lügat parçalayıp felsefe yaparken, burnunun dibindeki Diyarbakır Şehitlik Lisesi'ne saldıran 'dağdaki 10 genç terörist' cesur öğretmenlerin direnişi sayesinde ellerindeki bombaları patlatamadan geri çekiliyorlar. Ancak, Şırnak'ta, İdil'de okullara bombalarla saldıranlar, öğrencileri ve öğretmenleri yaralayıp okulları tahrip ediyorlar.
Herhalde bizim barışçı Emniyet Müdürü de, geçmişte merhum Zeki Müren'e atfedilen espride olduğu gibi, okullara saldıran teröristlere, ağlayarak 'Kahrol düşman, e mi?' diyordur. Bakalım, devleti temsilen bulunduğu Diyarbakır'da teröristleri enterne edebilecek mi?
Diyarbakır Emniyet Müdürü'nün de bu malûm yönteme başvurduğu anlaşılıyor. Diyarbakır'a yeni atanmıştır; Kürtçülerle empati kuracak ve yeni bir Gaffar Okan gibi takdir edilecektir. Sırf bunun için, mücadele etmesi gereken dağdaki teröriste mersiye yazmakta ve kendisini emniyet müdürü yapan devlete dil uzatmaktadır. Öyle ya, nasıl olsa medyadaki hümanist ve barışçı geçinen PKK destekçileri kendisini de alkışlayacaklardır. Bu arada, binlerce şehidin ailesi ve Türkiye'nin tamamına yakın kısmı üzülecektir ama ne gam...
Diğer taraftan, vatanımızı, milletimizi ve devletimizi, bize yöneltilen saldırılara karşı savunmak zorundayız. Bu arada, binlerce Mehmetçik, polis ve mâsum insanımız şehit düşüyor. Bazılarının kendilerine PKK-KCK-BDP ile beraber gözyaşı döktüğü teröristler, kandırdıkları kişilerle beraber sırf kendi menfaatleri ve kârları için, çocuk, kadın, ihtiyar demeden, öncelikle hakları adına savaştıklarını iddia ettikleri Kürt kardeşlerimizi öldürüyorlar. Empati meraklısı Müdüre bağlı genç polisler, görev başında arkadan vurularak şehit ediliyorlar.
Bu durumda Diyarbakır Emniyet Müdürü görevden alınarak kandırılan gençleri empatiyle ıslâh edici bir göreve getirilmelidir. Ayrıca, görevinden istifa ederek BDP'ye katılması da mümkündür. Bakarsınız ilk seçimlerde milletvekili olmuş...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.