Hamilelikte grip ciddiye alınmalı
GRİP AŞISI CANLI VİRÜS İÇERMEZ
Kış aylarının kapıya dayanmasıyla her yıl sıfırdan tartışılan bir soru yeniden can buldu: Hamileler grip aşısı olmalı mı? Bu, son derece önemli ve hassas bir soru. Dolayısıyla bilgi ve tecrübesine inandığınız bir uzmana danışmalı ve kendi kararınızı vermelisiniz. Bu anlamda çok güvendiğim bir hekim olan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Gazi Yıldırım, hamilelerin ilaç kullanımından -özellikle- kaçılması gereken ilk üç aylık dönemin ardından grip aşısı yaptırabileceğini söylüyor. Grip aşısı, canlı virüs içermeyen ve kas içi enjeksiyon yöntemiyle uygulanan bir aşıdır. Dolayısıyla gebelik döneminde kullanılmasında bir sakınca yoktur. Hamilelik döneminde ilaç kullanımı hassasiyeti, emzirme döneminde de devam eder. Bu sebeple emzirme dönemindeki annelerin grip aşısı yaptırmak ya da yaptırmamak arasında kararsız kaldıkları da bilinen bir gerçek. Doç. Dr. Gazi Yıldırım, emzirme dönemindeki annelerin de grip aşısı yaptırabileceklerini söylüyor. Hamilelik döneminde; hastalığa yakalanmamak, nasıl tedavi edilmesi gerektiğinden çok daha önemli ve önceliklidir. Bu sebeple, sadece hamileler değil herkes kış aylarında grip gibi salgın hastalıklardan korunmanın yollarını bilmeli ve benimsemelidir. Hastalıklardan korunmanın ilk ve altın kuralı elleri sık yıkamaktan geçer. Ellerimiz, ortamdaki mikroplarla en sık temas kuran organımızdır ve mikropların bedenimize giriş yapabileceği her noktaya sıklıkla temas eder. Özellikle hamile kadınların kapalı ortamlardan uzak durmaları gerekir. Eğer bu ortamlarda bulunmaya mecburlarsa, maske takmaları tavsiye edilir. Geleneklerimiz gereği sıklıkla tokalaşıp öpüşürüz. Karşımızdakini kırmadan bu alışkanlığımızdan vazgeçmek, bizi hastalıklardan koruyacak diğer bir yoldur. Bedeniniz ne kadar güçlü ise karşılaştığı tehlikelere karşı o kadar dayanıklı demektir. Bağışıklık sisteminizi zayıflatarak kolay hastalanmanıza sebep olan uykusuzluk ve stres gibi olgulardan da uzak durmanız gerekir.
ANTİBİYOTİK KULLANILMAMALI
Grip ve nezle gibi bulaşıcı hastalıklar viral özellik taşırlar ve etkenleri virüs adı verilen mikroplardır. Halk arasında sıklıkla yapılan hatalardan biri de grip olunduğunda hemen antibiyotik kullanmaktır. Oysa antibiyotikler, bakteri sebepli hastalıklarda ve yalnızca uzman doktor tavsiye ettiğinde kullanılmalıdır. Ancak zatürre gibi bakteriyel bir enfeksiyonla komplike hale gelmiş gribal tablolarda antibiyotik kullanımı tavsiye edilebilir. Özellikle hamileler, antibiyotik kullanımında mutlaka doktorlarına başvurmalıdırlar. Grip ile mücadele ederken mümkünse yatak istirahati yapılmalıdır. Yatarken başınızı yukarıda tutmak, geniz akıntısını kontrol edeceğinden kişiyi rahatlatmakta yardımcı olur. Bulunduğunuz ortamı havalandırmak ve bunu sıklıkla yapmak, iyileşme sürecini kısaltmakta önemli ve gereklidir. İstirahat edilen ortamdaki havanın kurumasına müsaade edilmemelidir. Amerikalılar, 'Ne yersen osun' diyorlar. Yani yedikleriniz, sağlığınız ve yaşam kaliteniz üzerinde sandığınızdan çok daha etkili. Özellikle 'içeriden' desteğe çok ihtiyacınız olduğu hastalık dönemlerinde, beslenmenize çok daha fazla dikkat etmeniz gerekir. Bol sıvı almak, taze meyve ve sebze tüketmek; iyileşme sürecinizi kısaltmaya yardımcı olur.
A, C VE E VİTAMİNİNDEN ZENGİN BESLENİN
A Vitamini, sizi enfeksiyondan korumaya yardımcı olur. Bu sebeple A vitamininden zengin yumurta, süt, balık, ıspanak, portakal, havuç, kayısı gibi besinler tüketebilirsiniz. C vitamini de koruyucu vitaminler arasında sayılabilir. Portakal, yeşil biber, mandalina, greyfurt, nar, kivi, dereotu, roka ve karnabahar gibi C vitamini yönünden zengin gıdalarla beslenmeniz sizi gripten korumaya yardımcı olur. Yapılan araştırmalar, E vitamini ve çinko zengini gıdalarla beslenmenin de gripten korunmak için yapılabilecekler arasında olduğunu gösteriyor. Bu sebeple diyetinize; kuru baklagiller, zeytinyağı, ceviz, badem ve fındık gibi gıdalar ekleyebilirsiniz. Grip virüsünün ilerlemesini engelleyen gıdalar üzerine yapılan araştırmalar; süt, yoğurt, enginar, kereviz, pırasa, kuşkonmaz, muz, nar ve kivi gibi gıda maddelerinin, florayı düzenleyerek hastalığın ilerlemesini engellediklerini gösterdi. Son yıllarda bitkisel tedavi yöntemleri, sıklıkla başvurulan çareler arasında yer alıyor. Bilimsel araştırmalara konu olmuş ve faydası ispatlanmış bitkiler, modern hekimlerin de desteklediği alternatif tedaviler arasında yerlerini aldılar. Hamilelik dönemindekiler içinse, bitkisel alternatifler değerlendirilirken dikkatli olunması gerekir.
DOKTORA BAŞVURULMASI GEREKEN DURUMLAR
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.