Yumurta yemeyi ihmal etmeyin
Tiroit bezi, boynun ön bölümünde gırtlağın altında bulunan ve şekil itibariyle kelebeğe benzetebileceğimiz bir bezdir (endokrin bezi). Temel görevi, hormon salgılamaktır. Bedenimizde meydana gelenlerin komutlarla idare edildiğini, komutlarınsa hormonlara bağlı olduğunu düşünecek olursak bu küçük organın tüm beden için ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz.
Tiroit bezi; tiroksin (T4) ve tiriiyodotironin (T3) olmak üzere iki tip hormon salgılar. T3 ve T4, vücudun metabolizma hızını düzenleyen iki hormondur. Tiroit bezini harekete geçirense, beyinde bulunan hipofiz bezi tarafından salgılanan TSH hormonudur.
Kandaki tiroit hormonları azalınca, hipofizin TSH salgısı artar ve bu hormon tiroit bezinden, tiroit hormon salgısını artırır.
Tiroit hormonları metabolizmamızı ve organ işlevlerimizi düzenler.
Kalp atışları, kolesterol seviyesi, vücut ağırlığı, enerji, kas kasılmaları ve rahatlamaları, cilt ve saç dokusu, bağırsak fonksiyonları, doğurganlık, hafıza, ruh hali ve diğer vücut fonksiyonlarını doğrudan etkiler.
GUATR İKİYE AYRILIR
Tiroit bezi hastalıkları arasında, guatr (tiroit bezinin büyümesi), nodul (tiroit bezinde oluşan anormal dokular), tiroidit (tiroit bezi iltihaplanması), hipertiroidi (tiroit hormonunun normalin üstünde salgılanması), hipotiroidi (tiroit hormonun gerekenden az salgılanması) ve son olarak tiroit bezi hücrelerinde oluşan tiroit kanseri sayılabilir.
Guatr hastalığı denildiğinde yavaş ve hızlı olarak ikiye ayrıldığını biliyorsunuzdur. Hipotiroidi yani yavaş çalışan guatr, tiroit bezi tarafından salgılanan tiroksin adlı hormonun ihtiyaçtan az salgılanması anlamına gelir. Bu durum, metabolizmanın da yavaşlamasına sebep olur. Ellerde kuruma, saç dökülmesi, hareketlerde yavaşlama, ses kısıklığı, kilo alma, kabızlık ve kadınlarda adet düzensizliği gibi etkilere sahip olabilir. Hipotiroidi en çok, şeker hastalarında, kansızlık problemi yaşayanlarda, 60 yaş üstü kadınlarda ve depresyon eğilimi olanlarda gözlemlenen bir troit bezi hastalığı türüdür.
Tirozin: Tiroit hormonunuzun fonksiyonlarını düzgün şekilde yerine getirebilmesi için tirozine ihtiyaç vardır. Bunun için; avokado, muz, kabak çekirdeği, susam ve yumurta gibi besinleri tüketmeniz gerekir.
Selenyum: Buğday ruşeymi, tam tahıllar, ceviz ve sarımsak, soğan, mantar ve ıspanak gibi sebzeler selenyum zenginidir.
Ve selenyum, tiroit hormonunun düzenlenmesinde son derece gerekli ve faydalıdır.
İyot: Tiroit hücreleri iyodu emebilen tek hücredir. Yemeğinize birazcık deniz tuzu eklemeniz, ihtiyacınız olan iyodu temin etmenize yardımcı olur.
Ayrıca deniz tuzu, vücudumuz tarafından kolaylıkla emilebilen doğal iyot içerir.
Tiroidin yeterli çalışmaması durumundaki semptomlar değişiklik gösterebilir ve herkeste aynı belirtiler görülmez. Eğer aşağıdaki semptomlardan iki veya daha fazlasını yaşıyorsanız tahlile gerek olup olmadığı konusunda doktorunuza danışmalısınız:
HİPOTİROİDİZM NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Fiziki bulguların ardından yapılacak kan testi ile teşhis konulabilir. Bu durumda tiroit hormonlarının değerlerine, tiroit uyarıcı hormonun miktarına ve kanda antikor düzeyine bakılır. Tiroit uyarıcı hormon yüksek; fakat T3 ve T4 değerleri düşük ise hipotiroidi ihtimali oldukça yüksektir.
Antikor değeri yüksek çıkarsa hipotiroidi olabilir fakat allta yatan başka bir neden (hastalık) vardır.
YOĞURT, PEYNİR VE DONDURMANIZ AZ YAĞLI, SÜTÜNÜZ İNEK SÜTÜ OLSUN
2- Bu gıdaları daha az yiyin; özellikle çiğ yenildiği zaman tiroit hormonu üretilmesini engelliyor. Bu gıdaları pişirdiğiniz zaman ise anti-tiroit özellikleri inaktive eder. Bu besinler tiroit fonksiyonu düşüren goitrogens adlı kimyasallar içerir. Bu gıdaları her dört günde bir tüketin:
3- Egzersiz yapın. Optimum tiroit fonksiyonu için, haftada en az üç gün 40 dakika egzersiz gerekir.
HİPERTİROİDİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.