
Eş desteği lohusalık sendromunu azaltabilir
Doğum sonrasında kendinizi değersiz, umutsuz ve depresif mi hissediyorsunuz? Endişelenmeyin, yalnız değilsiniz! Son dönemlerde yeni doğum yapan annelerin yüzde 15'i lohusalık sendromuyla karşı karşıya kalıyor. Lohusalık, bir kadının doğumdan sonra yaşadığı yaklaşık 6 haftalık süreci tanımlayan döneme verilen isimdir. Kalıcı yorgunluklar ve konsantrasyon problemleri, kendini suçlu hissetmek, ağlamak ve sık sık sinirlenmek, uyku problemleri, motivasyon azalmaları ve baş ağrıları çekmek, uzun süreli depresif bir ruh halinin içine girmek, boğulmuş ve daralmış hissetmek, bebeğe karşı ilgisizlik; genel hatlarıyla sendromun belirtileridir. Genç yaştaki anneler ve özellikle maddi kaygıları olan ailelerde lohusalık sendromunun daha yaygın olduğu gözlemlenmiştir. Doğum sonrasında cinsiyet hormonu seviyelerinin ve stres hormonlarının düzenlenmesinde çeşitli değişiklikler meydana gelmektedir. Bu hormonal kaymalar sebebiyle psikolojik değişimler yaşanmaktadır.
BU DURUMLARA DİKKAT!
NE KADAR SÜRER?
Değişiklikler farkına varılıp tedavi sürecine girilmediği sürece, bu sendrom aylarca sürebilir. Tedavi gören yeni anneler ise kendilerini haftalar içinde çok daha iyi hissederler.
TEDAVİ SÜRECİ NASIL OLUR?
Lohusa annelerin ilaçla tedavisinin ikinci planda yer almasından kaynaklı olarak, öncelikle eşinin ve ailesinin psikoterapi alarak yeni anneye destek olup onu rahatlatması gerekir. Bunun dışında yeni anne için psikolojik tedavi türleri de vardır. Bunlar, bilişsel davranış terapisi ve çift terapisidir.
LOHUSA DEPRESYONUNUN ÖNÜNE NASIL GEÇİLİR?
HAMILE annenin kendini hamilelik sonrasındaki sürece alıştırması, bununla ilgili sık sık doktoruyla görüşmesi ve kendini anne olmaya hazırlaması gerekmektedir. Diğer anneler ve doktorunuzla bebeğiniz ve bebeğinizin bakımı hakkında konuşarak, lohusalık sendromu riskini azaltabilirsiniz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.