
Dilsiz şeytanlar
Hz. Peygamber (s.a.v.) öyle buyurdu; "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır."
***
S.1.) Babam kötü yolda. Onu uyarmak zorunda mıyım?
C.1.) Babanızı en uygun şekilde ikaz etmelisiniz. Yumuşak bir dille ona doğruyu göstermelisiniz. Babanız olması kendisine doğruyu anlatmanıza engel değildir. Hz. Peygamber (s.a.v.) : "Allah'a isyan konusunda kimseye itaat edilmez" buyurmuştur.
S.2.) Devlet memuruyum. Akşam mesai sonrası ek iş yapıyorum. Bu sakıncalı olur mu?
C.2.) Sakıncalı değildir elbette. Sizin rızkınızı temin için mesai saati dışında başka işlerde çalışmanız haram değildir, yanlış bir iş de değildir. S.3.) Besmele veya bir ayetin enstrümanlar eşliğinde okunması caiz midir?
C.3.) Böyle bir şeyin onaylanması mümkün değildir. Ne Hz. Peygamber (s.a.v.), ne sahabe ve ne de sonraki dönemlerde böyle bir şey yapılmamıştır. Bu apaçık bir bidattır. Yüce Allah'ın vahyi böyle şeylere alet edilemez. Mısırda 1959 yılında (Ahbar gazetesinde Zekeriya Ahmed'in makalesinde) bu konu gündeme gelmiş ve Mısırlı alimlerin şiddetli tepkisiyle karşılaşmıştır. (bk: Fetava, Muhammed Ebu Zehra, sh:91)
S.4.) Kocamdan habersiz sadaka verebilir miyim?
C.4.) Eşlerin bu konuda elbirliğiyle hareket etmeleri, fakirlere yardım etmesi tavsiye edilir. Ancak; malımdan verme diyen eşin malından vermek doğru olmaz. Eşiniz ver veya verme dememişse, orta halli şeyler verebilirsiniz. Çok ağırlıklı ve kıymetli şeyler veremezsiniz. Hz. Kab'ın karısı Hz. Hayra, sadaka niyetiyle Peygamberimiz (s.a.v.)'e değerli bir mücevher getirir. Peygamberimiz (s.a.v.) kocanın bundan haberi var mı diye sorar. Evet der. Hz. Peygamber (s.a.v.) kocasına sorar. Evet haberim var der. Peygamberimiz (s.a.v.) de bu sadakayı fakirler için kabul eder.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.