Af dileyen yok mu?
Bu gece Kadir Gecesi. Kadir Gecesi hakkında Kuran-ı Kerim'de özel bir sure yer alır. Bu gecenin faziletini belirten bu surede Kadir Gecesi'nin bin aydan hayırlı olduğu belirtilir. Kuran-ı Kerim bu gece Hz. Peygamber'e (s.a.v.) inmeye başlamıştır.
Bu gecede Cebrail ve görevli melekler (ki sayısını ancak Rabbimiz bilir) art arda inerler. Zikreden, sohbet eden, namaz kılan, Kuran okuyan, iyilik yapan, yetim başı okşayan, anne duası alan her bir yere rahmet kanatlarını yayıyorlar. Ve dua edenlerle beraber dua ediyorlar. "Allah'ım selamet, esenlik ver" diyorlar. Ve bu bekleyiş sabahın şafağına kadar sürüyor.
Bu gece sabaha kadar tam bir manevi esenlik ve güvenliktir. Bu geceye Kadir Gecesi denmesinin birçok sebebi vardır. Bunlardan birisi, Kadir Gecesi'nin kadir ve kıymetinin haylice yüksek olması anlamındadır.
Diğeri de, bu gece inen meleklerin sayısından ötürü yeryüzünde darlığın oluşmasıdır. "Kadir"in bir anlamı da "darlık" demektir. Kadir Gecesi'nin 27. gece olduğu konusunda birçok İslam âlimi söz birliği etmiştir. 23. gece olduğunu söyleyenler de vardır. Hz. Peygamber (s.a.v.) bu aydaki son on geceye işaret etmiş ve "Kadir Gecesi'ni ramazan ayının son on gününün tekli gecelerinde arayınız" buyurmuşlardır. Peki, neden açık bir dille 'şu gece' dememişlerdir?
Muhtemelen sadece bir geceyi dolu dolu değerlendirip de, diğer gecelerdeki büyük fırsatı kaçırmayalım diyedir.
Zaten Peygamberimiz (s.a.v.) ramazanın son on gününü dolu dolu geçirirdi.
KADİR GECESİ'NDE NELER OLDU?
Ramazan ayının artık veda edeceğinin de bir ilanı olan 'Kadir Gecesi' son bir fırsat sunuyor. Vakti iyi değerlendirin. Elinizdeki imkânı hoyratça harcamayın. Rabbin kapısından alacağınızı almadan ayrılmayın.
Onların dualarına âmin diyecekler.
Cebrail yeryüzüne inecek. Hem de melekler ordusuyla beraber.
Cebrail'in inmesi gecenin feyzini, itibarını daha da artırıyor. Geceye verilen değeri yüceltiyor. Bu gecenin feyzinden habersiz olanların dehşetini ve pişmanlığını da o miktarda çoğaltıyor. Öyle ya! Rahmet, af kapıya gelmiş ama sen hiç yararlanamıyorsun.
Göremiyorsun. Bu ne denli bir kayıp ve hüsran.
Bu büyük gecenin mahrumları da var elbette. Bu gece gelmesine rağmen içkiye devam edenler, anne ve babasını hatırlamayanlar, zina yapmaya devam edenler, kumara devam edenler, kul hakkı yemeye devam edenler bu geceden bir fayda sağlayamayan insanlardır. Onlar için ne kadar büyük bir kayıp!
BU GECE NE YAPALIM?
BÜYÜKLERİN DUALARI
Hz. Amr bin Abdullah'ın duası
Rabbim, dünyada hüzün ve üzüntü var. Ahirette ise hesap ve azap olacak. Hani nerede kurtuluş, hani nerede rahat ve sevinç? Ya Rabbi! İşte sokaklarda dolaşanlar ihtiyaçlarını gidermek için sokaktalar. Ben de sokaktayım, sen beni affedesin diye... Ya Rabbi! Işte ateşe düşme korkusu beni uykusuz bırakıyor. Sen bana mağfiret et.
BİR AYET
"Şüphesiz, biz onu (Kuran'ı) Kadir Gecesi'nde indirdik. Kadir Gecesi'nin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve ruh (Cebrail) o gecede, Rableri'nin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir." (Kadr, 1-2-3-4-5)
BİR HADİS
"Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu; "Bizden başkasına benzeyen, bizden değildir. Yahudilere ve Hıristiyanlara benzemeyin!" (Albani Sahihu'l- Cami 5434))
BİR HADİS
"Gece namaz kılma âdetinde olup da uykusu galip gelen kimseye Allah kılmadığı namazın sevabını verir, uykusu da sadaka olur."
SORU - CEVAP
Kişinin Kuran'dan veya Hz. Peygamber'in (s.a.v.) hadislerinden bir duayı yanında taşıması sakıncalı değildir. Ama aslı esası bilinmeyen, farklı sembolleri anımsatan İslam'a aykırı öğeler taşıyan, muskacılıkla meşhur insanların yazdıkları yazılı metinleri taşımak ve takmak doğru olmaz.
İslam'a göre kişinin kendi canına kıyması yasak olduğu gibi, tıbbi verilere göre yaşama ümidi kalmamış birinin yaşamına bir başkasının eliyle son verilmesi talebi olan ötanazi de yasaktır. Zira son saniyede bile bir tedavi gelişebilir. Hayattan ümit kesmek doğru değildir.
Namazlardan sonraki tespih uygulaması yani Sübhanallah, Elhamdulillah, Allahüekber tespihleri Hz. Peygamber döneminde topluca yapılmıyordu. Herkes kendi kendine okurdu. Ama daha sonraki dönemlerde bilmeyenler çoğalınca cemaatçe uygulanmaya başlandı. Bu yeni uygulama İslam'ın ruhuna aykırı değildir. Faydalıdır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.