Venezuelalı Kılıçdaroğlu Başkanlığını ilan edince...

İki ay önce Venezuela'nın başkenti Caracas'tan gönderdiğim yazımın başlığı, "Venezuela ile direniş bağı" di. O başlık, esas anlamını dün itibariyle buldu...
5 Ocak'ta, Venezuela Parlamenosu, Maduro'nun seçimlerle gelen ikinci dönem başkanlığını yasa dışı ilan etmişti. Kanada, Kolombiya, El Salvador, Brezilya ve Arjantin gibi pek çok ülke bu kararın üzerine atlayarak Maduro'nun başkanlığını tanımadıklarını ilan etmişlerdi.
Latin Amerika Ülkeleri Birliği, Maduro'ya yaptığı çağrıda ülkeyi tekrar seçimlere götürmesini ve yetkilerini parlamentoya devretmesini söylemişti.
Orta ve Güney Amerika ülkelerinin ezici çoğunluğunun Maduro'yu yasa dışı olarak ilan etmelerinden cesaret alan Meclis Başkanı ve muhalefet lideri Juan Guiado, kendi kendini geçiş dönemi Başkanı ilan ederek yemin etti.
Venezuela Anayasa Mahkemesi, parlamentonun geçersiz olduğunu ilan ederek, Guiado hakkında vatana ihanet suçundan soruşturma başlattı.
Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere, onlarca devlet, kerameti kendinden menkul Guiado'yu Başkan olarak tanıdıklarını ilan ettiler.
Hatta öyle ki, Maduro, ABD ile tüm diplomatik ilişkileri kestiklerini açıkladığında ve tüm Amerikan diplomatlarını sınır dışı etme kararı aldığında, Amerika'nın verdiği tepki Maduro yasal başkan olmadığı için kararının tanınmayacağı ve hiçbir diplomatlarını geri çekmeyecekleri oldu. Üstelik ABD'de bulunan Maduro'nun atadığı tüm Venezuelalı diplomatları da sınır dışı etme kararı aldı.
ABD, mevcut durumda Maduro'nun Caracas'ta büyükelçiliklerine bir müdahelede bulunması için kışkırtıyor.
Böylelikle, Trump'ın geçen yıl açıkça ifade ettiği gibi Venezuela'ya askerî müdahalede bulunarak ve belki de Maduro'yu öldürerek Chavez'den bu yana ABD'den bağımsızlaşma politikası gütme akımına son vermeyi umuyor.
Kısaca gözlerimizin önünde yine ABD destekli bir darbe ve dış müdahale süreci yaşanıyor. Şimdilik ordu ve Anayasa Mahkemesi ile Rusya, Çin, Meksika, Küba, Bolivya, Uruguay ve Türkiye gibi ülkeler Maduro'nun yanında yer almış görünüyor.
31 Mart seçimlerinde Ak Parti yalpaladığı an bizdeki muhalefetin üzerine üşüşeceği, gerçekleştirmek için can atacağı bir senaryo bu. Hem Venezuela, hem kendimiz hem de dünyanın geleceği adına direnmeye mecburuz.
Dünya 1'den de büyüktür!