Siyonizme bağlı Almanya
Almanya'da genel seçimler gerçekleşti ve 630 sandalyeli mecliste Hıristiyan Birlik partileri 208 milletvekili kazanarak birinci oldu. Seçimin asıl kazananı ise 152 milletvekili ve yüzde 20 oy oranına ulaşarak ikinci çıkan faşist AfD oldu.
Bu sonuca göre Hıristiyan Birlik partileri ile seçimin kaybedeni Sosyal Demokrat Parti'nin büyük koalisyon kurması bekleniliyor. Bu koalisyonun başbakan adayı olarak da Friedrich Merz görülüyor.
Friedrich Merz'in ilk açıklamaları, kariyeri düşünüldüğünde oldukça ilginçti. "Bir televizyon programında böyle bir şey söylemek zorunda kalacağımı asla düşünmezdim" şeklinde açıklama yapan Merz, ABD ile Almanya'nın yollarının ayrılacağını ima etti. Merz, ülkesinde "Transatlantikçi" olarak bilinen bir siyasetçi.
On yıl boyunca Avrupa ve ABD'den üyelerin oluşturduğu "Atlantik Köprüsü"ne başkanlık yapan bir isim, dahası Amerikalı pek çok şirkete avukatlık yapmış bir isim, ABD'den bağımsız bir Alman ordusu, ABD'den bağımsız bir Alman siyaseti için çalışacağını söyledi.
Bu plan çerçevesinde Fransa'nın nükleer silahlarına ortak olma planı da var. İkinci Dünya Savaşı sonrası her şeyiyle ABD'ye bağlı bir ülke olan Almanya için oldukça iddialı söylemler olduğu açık.
Almanya'da eğer bir siyasetçi ABD ile arasına mesafe koymak istiyorsa Rusya ile yakınlaşması beklenen bir durumdur. Ancak Merz buna da kapıyı sonuna kadar kapattı. AfD ile koalisyon kurmayacağını açıkça söyleyen yeni başbakan adayı, "Biz özgürlüğü ve barışı Putin'in kucağında aramıyoruz" açıklamasıyla bu konuda net olduğunu da gösterdi.
Buraya kadar son seçimlerden yeni bir Almanya çıktığını düşünebiliriz. ABD ve Rusya ile mesafeli, İkinci Dünya Savaşı sonrası tekrar dünya sahnesine çıkmak için agresif politikalar geliştiren bir Almanya için çalışacağını iddia eden bir başbakan adayı.
Ancak bunu tam olarak söylemek mümkün değil. Çünkü Friedrich Merz, seçim sonuçları için kendisini tebrik eden siyonist İsrail'in savaş suçlusu başbakanı Binyamin Netanyahu'yu ülkesine davet etti.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin tutuklama kararına rağmen bu davette bulunan Merz'in bayraktarlığını yaptığı "Alman Öncü Kültürü"nün (Deutsche Leitkultur) konu İsrail'e ve siyonist lobiye geldiğinde iddiasını kaybettiğini gösteriyor.
Almanya'da hükümet kurulduktan sonra siyonist savaş suçlusu Netanyahu, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kararına rağmen Almanya'ya resmi ziyarete giderse Almanya'nın yarı sömürge özelliğinin devam ettiği ortaya çıkacak.
Böyle bir ülkenin de Trump'a ne kadar efelenirse efelensin yeni dünyada ciddiye alınması mümkün olmaz.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Hilal Kaplan | Siyonizme bağlı Almanya
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.