Venedik Komisyonu'nun son raporu
Özbudun'un makalesinden yararlanarak, konuyu biraz açmak isterim. Avrupa Konseyi Parlamenter Asamble'nin İzleme Komitesi'nden gelen talep üzerine, Venedik Komisyonu 24 sayfalık bir rapor hazırlamıştı. İşte bu rapordan bazı cümleler:
* Türkiye'de siyasi partilerin kapatılması sorunu sona ermemiştir. Bu konuda, daha başka anayasal ve yasal reformlara ihtiyaç duyulmaktadır.
* Siyasi partilerin yasaklanmaması ve kapatılmaması yönünde ortak bir demokratik miras, ortak bir Avrupa yaklaşımı mevcuttur. Parti kapatma konusunda, geniş kapsamlı kurallara sahip olan devletler bile, bu kuralların uygulanmasında, kendi kendisini aşırı derecede sınırlamaktadır.
* Türkiye'de, hiçbir siyasi ve demokratik fren ve denge olmaksızın, dava açma yetkisinin Cumhuriyet Başsavcısı'na bırakılması, Avrupa'da tek örnektir.
13-14 Mart tarihli toplantısında, Venedik Komisyonu, 1999 tarihli yol gösterici ilkelerine de atıfta bulunuyor: "Siyasi partilerin yasaklanması ya da kapatılması, ancak, demokratik anayasal düzeni devirmek, böylece anayasa ile teminat altına alınan hakları ve hürriyetleri ortadan kaldırmak için, bir siyasi araç olarak şiddet kullanılmasını savunan veya şiddet kullanan partiler bakımından haklı görülebilir. Bir partinin, anayasada, barışçı yoldan değişikliği savunması, kendi başına, onun yasaklanması veya kapatılması için yeterli değildir. Ayrıca, bir partinin demokrasiyle uyumlu olmayan düşüncelere sahip bulunması, partinin kapatılması için yeterli sayılmaz."
Venedik Komisyonu raporunda, Anayasa Mahkemesi'nin kompozisyonunun Türk toplumundaki çeşitli eğilimleri yeterince yansıtmadığına da temas ediliyor; Türkiye'de siyasi partilerin, hiçbir başka Avrupa devletinde görülmeyen sıklıkla kapatıldığına dikkat çekiliyor.
***
***
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.