Şakirin Camii
Türkiye'de maalesef çağdaşlık, kültürümüzün önemli bir bölümünü oluşturan "İslâmi değerlerden arınma" anlamına gelmiştir. Ne kadar Batılısın, o kadar az dindarsın anlayışı egemen olmuş, bu yüzden ibadet ortamında modern çağın ihtiyaçlarına bir türlü intibak sağlanamamıştır. Meselâ niçin evlerimizde misafirlerin abdest almasını temin edecek kurnalar yok? Kurnaya gerek duyulmamış, çünkü hiç kimse misafirliğe gittiğinde namaz kılma talebinde bulunmamış. Elbette beyaz Türklerden söz ediyorum. Diğer kesimler ise, şehirli ve çağdaş yaşantıya uymayacak çareler üretmiş, meselâ camiye gidilmediği takdirde, abdest almak için çoğu kere ya alaturka helâların tahret musluklarından, ya da duşlardan yararlanılmış. Ev eşikleri gibi, cami kapılarının eşiklerinde de, pabuçlar özensiz bir biçimde savrulmuş. İslâmiyet'in üzerinde hassasiyetle durduğu "temizlik" ihmal edilmiş; "estetik" duygusu her sahada terk edilmiş.
İşte Zeynep Fadıllıoğlu, Türkiye'ye dayatılmak istenen "Ne kadar cahilsin, o kadar dindarsın" zihniyetini yıkıyor; aldığı yanlış eğitimin tesiriyle İslâmiyet'e yabancılaşan bir kitleye, manevi dünyanın kapısını aralıyor.
Fadıllıoğlu'nu kutluyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.