Bodrum'dan haberler

Uluhan Ataç, kadınları konu aldığı 3. sergisini Bodrum, Yalıkavak Marina'da açtı. Gülsen Çapa'nın düzenlediği ve gelirinin bir bölümü AÇEV'e giden sergiye ilgi büyüktü. Kimi, gerçekten sanat sevgisiyle gelmişti; kimi, Bodrum avareliği içinde, bir iki kadeh atar, birkaç dostla görüşürüm hesabını yapmıştı. Neticede, Gülsen'in telâşından anladığım kadarıyla, aşırı teveccüh yüzünden, ikramın kifayet etmemesi tehlikesiyle karşılaşılmıştı.
Uluhan Ataç ile, ayak üstü bir sohbet yaptım.
-Neden kadın?
-Kadın daha gizemli, daha çekici, daha estetik. Belki, annemin de etkisi var.
-Heykelciliğe geç başladınız...
-Önce para kazandım mimar olarak. Sonra hobilerime ayıracak vakti bulabildim. Sanata her zaman yatkındım. 5-6 yaşlarında küçük bir atölye kurmuştum; tahta oymalar yapardım. Heykellerim için üç çeşit madde kullanıyorum: Kil, terekota ve demir.
-Özel bir eğitim alıyor musunuz?
-Her yıl bir ülkeye gidip, 2-3 ay kalıyorum; orada en başarılı heykeltıraşlarla çalışıyorum.
Uluhan'ı sadece heykeltıraşlıktaki başarısından değil, "Güzel bir şey yapmak için hiçbir zaman geç kalmış sayılmazsınız" mesajını hepimize verdiği için kutlamak isterim.

***
3 Ağustos'ta, Bodrum'da, artık geleneksel hale gelen bir yaşgünü kutlamasındaydım. Sevgili arkadaşım Canan Barlas bir yaş daha aldı. Her meslekten, her çevreden çok insan vardı: Hasan Cemal (12 kötü adamdan biri!), Mazhar Alanson ile güzel karısı Biricik, Prof. Asaf Savaş Akat ile eşi Prof. Nilüfer Göle, eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal ile eşi Filiz Akın, Tunç ve Gülsen Çapa ve tabii incir ağacının altında kardeşi Canan'ın doğumunu bekleyen Can Paker. İşadamı, gazeteci, sanatçı, diplomat... Şuh kadınlar, çapkın erkekler... (Onların ismini vermeyeceğim.) Herkes, Barlas ailesinin dostluk potasında kaynaşmıştı. Mehmet Barlas, İPhone'undaki binlerce müziği konuklarıyla paylaşmaya çalışırken, Canan, ikramın aksamaması çabasındaydı.
Sevgili Canan, önümüzdeki onlarca yıl hep böyle kal... Seni seven dostlarınla, çocukların ve torunlarınla, hep o geceki gibi ışıl ışıl kal...
Ve en önemli haber... 5 yaşındaki torunum Kerem Yemeniciler, Bodrum'da, Güvercinlik koyunda nihayet
yüzmeyi öğrendi.