Şeffaf politika
Adalet Bakanı Sadullah Ergin dinlemelerle ilgili iddialar çıkar çıkmaz harekete geçti ve basın yoluyla halkı aydınlatmaya çalıştı Onun bu gayretli tavrı olmasaydı, "Telefonlar dinleniyor. Türkiye bir Korku Cumhuriyeti oldu" propagandasının önü kesilemeyecekti. Bakanın ısrarlı açıklamalarına rağmen, hâlâ Baykal, Grup toplantısında yasadışı dinlenme iddialarını hükûmet ile irtibatlandırarak tekrarladı.
Oysa Ergin, a) "yasadışı" dinlemelerle, b) vatandaşın dinlenilmesini ve c) yargıç ile savcıların dinlenilmesi hadisesini birbirinden ayırmıştı.
Sadullah Ergin Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ile ilgili de bilgi verdi.
1) Dinleyen TİB değil. TİB, mahkeme kararlarını yasal açıdan inceliyor, uygun bulmadıklarına bir başka mahkeme nezdinde itiraz ediyor. Münasip gördükleri için "link açıyor." Dinlemeleri ilgili Emniyet, MİT ya da Jandarma İstihbarat birimleri gerçekleştiriliyor. Hâkimin verdiği süre bitince link kesiliyor.
2) Konuşma kayıtları da bu kurumda tutulmuyor. TİB'de sadece, kim kimi hangi süreler içinde dinledi bunun kaydı mevcut.
3) TİB'den önce, mahkeme kararı olmadan dinlemeler yapılır ve bir delil ele geçerse, eski tarihli mahkeme kararı alınırdı. Şimdi, bu mümkün değil. Çünkü ne zaman kimin dinlendiğinin kaydı TİB'de mevcut.
Sadullah Ergin süratli hareket edip halkı bilgilendirmeseydi, tartışma CHP'nin de katkısıyla bir rejim bunalımına dönüşecekti.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.