Türkiye'de milat

Yunanistan, darbecilerini yargıladı; siyasi hayatı bundan sonra normalleşti der dururduk. Şu an Türkiye de, bu anlamda bir milat yaşıyor. Ergenekon davası başlayalı beri, edindiğimiz bilgileri alt alta koyduğumuzda görüyoruz ki, AK Parti iktidar olur olmaz "laik cumhuriyeti koruma ve kollama adına" TSK içinde cunta faaliyetleri hız kazanıyor. Önce, emir komuta zinciri içinde, Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'un başkanlığında "Sarıkız" eylem planı hazırlanıyor. Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök karşı çıkınca, zincir kopuyor, girişim sonuçsuz kalıyor. Emekli olan komutanlar, (Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına, Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek, Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman) işin peşini bırakırken, Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, muvazzaf askerler ve sivillerle de işbirliğini sürdürerek, darbe yolunda çabalarına devam ediyor. Ergenekon'un ana gövdesi bu.
Öte yandan, ordu bünyesinde, Genelkurmay Başkanlarının bilgisi dahilinde, Genelkurmay 2. Başkanlarının talimatıyla Psikolojik Harekât planları hazırlanıyor. Yaşar Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanlığı sırasında, Genelkurmay 2. Başkanı Ergin Saygun'un talimatıyla "Bilgi Destek Planı ve Lahikası", İlker Başbuğ döneminde, 2. Başkan Hasan Iğsız'ın talimatıyla "İrtica ile Mücadele Eylem Planı". (Altında Albay Dursun Çiçek'in ıslak imzası bulunan plan) Bunların amacı, kabaca, düşman olarak görülen bazı sivil toplum örgütlerini toplumda itibarsızlaştırmak, onların para alarak bu faaliyetleri gerçekleştirdiği propagandasını yapmak, hükûmeti yıpratmak, AK Parti'yi bölmek, alternatif partiler oluşturmak, Fethullah Gülen hareketinin silâhlı bir terör örgütü olduğunu gösterecek tertipler içine girmek, bu maksatla, yandaş basında haberlerin çıkmasını ya da sonucu önceden belli kamuoyu araştırmalarının yapılmasını temin etmek.
Öte yandan Deniz Kuvvetleri, zaten 28 Şubat'tan beri bu hazırlıklarda çok aktif. Unutmayalım, Batı Çalışma Grubu, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya marifetiyle kurulmuştu.
Bugün de, Deniz Kuvvetleri bünyesinde "Kafes Planı" ortaya çıktı. (Gayrimüslimlerin öldürülmesi ve suçun dincilere atılması; Türkiye'nin istikrarsızlaştırılması gibi hedefler söz konusu)

***
Ergenekon'un gövdesiyle, Genelkurmay bünyesinde hazırlanan Psikolojik Harekât planlarının ya da Kafesvari oluşumların ilişkisi var mı? Varsa, bu irtibat sağlıklı bir şekilde kurulabilir mi, bilemiyoruz.
Ama irtibat olsa da olmasa da, böyle bir temizliğin, hem Türk demokrasisine istikrar, hem de Türk Silâhlı Kuvvetlerine daha büyük itibar kazandıracağı kesin.